"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/825 Esas, 2023/1836 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/11 Esas, 2021/368 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 377 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idarenin kendi bünyesi içerisinde kurulan Kıymet Taktir Komisyonu tarafından yeterince araştırma yapılmadan kamulaştırmaya konu taşınmazın bedelinin çok düşük belirlendiğini, Taktir Komisyonu tarafından tespit edilen kamulaştırma değerine itibar edilmememesini, taşınmazın gerçek değerinin keşif yapılarak tespitini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi olmasına rağmen bilirkişilerce sulu tarım arazisi olarak değerlendirilmesinin kabul edilemez olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %5-6 olarak alınması gerekirken %4 alınmasının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda elde edilebilecek ürün miktarı ve ürün bedelinin yüksek gösterildiğini, bilirkişilerce objektif değer artışının fahiş olarak belirlendiğini, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu anlaşıldığından net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gelir metoduna göre belirlenen metrekare birim fiyatına uygun objektif değer artış oranı uygulanarak kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile önce davacı idare adına tescili, ardından tapu kaydından terkini yönünde karar verilmesi gerekirken, idare adına tescil kararı verilmeksizin terkin kararı verilmesi, dava dört aylık yasal süre içinde bitirilemediğinden Mahkemenin 2017/706 Esas, 2018/809 Karar sayılı kararıyla ödenmesine karar verilen miktar yönünden yasal faiz işletilmemesi, tespit edilen kamulaştırma bedeline 17.12.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken 16.12.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi ve davacı idare tarafından fazla depo edilen bedele yönelik olarak, bu bedel davalı tarafından bankadan çekilmişse çekilme tarihine kadar işleyen nemasıyla birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, çekilmemişse işleyen tüm nemasıyla birlikte davacıya iadesine yönelik karar verilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak belirtilen yönler düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek faiz hükmüne itiraz ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemesinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesi ve dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gelir metoduna göre belirlenen metrekare birim fiyatına uygun objektif değer artış oranı uygulanarak kamulaştırma bedelinin hesaplanarak davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi doğrudur.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.