Logo

5. Hukuk Dairesi2024/703 E. 2024/6136 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, şartlı bağışlanan taşınmaza, şart gerçekleşmediği gerekçesiyle fiilen el atıldığı iddiasıyla açılan kamulaştırmasız elatma bedeli davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davalı idareye kayıtsız şartsız hibe edildiğine dair tapu kaydının varlığı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca malikin muvafakati ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/4 Esas, 2022/1478 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ:...Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/532 Esas, 2019/134 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmişitr.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı ... vd. vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacılar ... vd. vekili Avukat ..., yetki belgesine istinaden davalı ... vd. vekili Avukat ...ile davalı Hazine vekili Avukat ... gelmiş, diğer davalı idareler vekilleri duruşmaya katılmamıştır. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılara ait dava konusu...ili,... ilçesi, ... Mahallesi 490 ada 31 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilen 490 ada 4, 5 ve 6 numaralı parsellerin imar planında kısmen okul, kısmen konut, kısmen de yol alanında kaldığını, 02.04.1986 tarihli 1/1000 ölçekli tadilat planında meri plan şartlarına göre uygulama yapılacaktır notu bulunduğunu, yine 11.04.1979 tarihli imar planı ve 08.12.1978 ve 12.05.1988 tarihli olan notlarına göre bedelsiz olarak terk edilen teklif donatı alanı okul alanı inşaat emsalinde kullanılabildiğini, davacıların okul alanı olarak terk edilen alanların emsale dahil edileceği inancı ile bu hakkı 490 ada 32 parsel sayılı taşınmazda kullanmak ve yapılacak okula kendi isimleri verilmek üzere şartlı olarak İl Özel İdaresine devir ettiğini, 490 ada 31 parsel saylı taşınmaza ... Lisesi yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını ancak dava konusu parselle ilgili olarak 1/1000 ve 1/5000 ölçekli plan notlarında bulunan sosyal donatı alanı, ... alan, yol, okul, vs. olarak terk edilen alanların imar haklarının emsale dahil edileceği yönündeki notların iptal edildiği, bu halde davalı idareler tarafından yasal bir kamulaştırma yapılmadan el atıldığının kabulünün gerektiğini beyanla taşınmaz bedelinin ve 490 ada 32 parsel sayılı taşınmazda kullandırılmayan imar hakkı nedeni ile oluşan tazminatın davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın okul alanında kaldığını, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) gereği Milli Eğitim Bakanlığının taraf olduğu davaların ... Hukuk Birimince takip edildiğini, bu nedenle Maliye Hazinesine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacılardan ...'nın kendi ile birlikte diğer varisler adına... Kaymakamlığına vermiş olduğu 28.12.1987 tarihli dilekçe ile taşınmazı okul yeri olarak kullanılmak üzere İl Özel İdaresine bağış yapmak istediklerini, daha sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğüne vermiş oldukları 07.06.1988 tarihli dilekçe ile taşınmazı şartsız olarak terk etmek istediklerini belirtmeleri üzerine gerekli işlemler tamamlandıktan sonra davaya konu taşınmazların geldi parseli olan 490 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 07.07.1988 tarihli ve 3821 yevmiye numarası ile beyanlar hanesinde "..., ... ve ... adlarına kayıtlı iken kayıtsız ve şartsız olarak İl Özel İdaresine hibe edilmekle tescil edildi." beyanı ile İl Özel İdaresi adına tescil edildiğini, daha sonra 6360 sayılı Kanun uyarınca...İl Özel İdaresi mülkiyetinde iken 25.08.2014 tarihli ve 24758 yevmiye numarası ile Hazine adına tescil edildiğini belirterek öncelikle davanın husumetten reddini, kabul görmediği takdirde esastan reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının fiili değil, hukuki el atma şartlarını taşıdığından öncelikle davanın görev yönünden reddi gerektiğini, imar planlarına dayalı uzun soluklu mülkiyet kısıtlamalarının fiili el atma değil, varsa şartları hukuki el atma olarak vasıflandırıldığını ve yeni düzenlemeye göre idari yargının görev alanına girdiğini, uzlaşma prosedürünün yerine getirilmediğini, davanın açıldığı tarihte dava konusu miktarın belirlenmesinin mümkün olduğunu, bu nedenle belirsiz alacak davası açılamayacağını, dava konusu yerin imar planlarında ortaöğretim tesis alanında kaldığını ve dava konusu 183 pafta, 490 ada 4, 5 ve 6 (yeni 31) parselde herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığı gibi yeni onaylı bir imar planı değişikliği de yapılmadığını, yol genişletilmesi ve kaldırım çalışması da yapılmadığını, davanın haksız ve mesnetsiz olarak açıldığını belirterek davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare aleyhine açılan kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davasının usul ve esas yönünden yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 183 pafta, 490 ada 31 parsel sayılı taşınmazda davacı hissedarların mülkiyeti bulunmadığını, dava konusu taşınmaza okul (... Lisesi) yapılmak suretiyle el atılmış olduğundan müvekkili idarenin sorumluluğunun söz konusu olmadığını, husumetin İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, kamulaştırmasız el atma davalarında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 44 üncü maddesi gereği hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, davacı yanın haksız bir şekilde fahiş bir bedel talebinde bulunduğunu, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesi doğrultusunda yapılacak imar uygulamasında dava konusu parselin yolda kalan kısımlarının yasa gereği %40’lık düzenleme ortaklık payı içinde kalması durumunda bu kısımların bedelsiz olarak yola terkin edileceğini, bu sebeple imar uygulamasının sonucu beklenerek parselin ne kadarlık kısmının düzenleme ortaklık payına dahil olacağı ve ne kadarlık kısmın düzenleme ortaklık payına dahil edilmeyeceğinin belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın kamulaştırmasız el atmanın vuku bulduğu tarihi açıklaması ve ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

4. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkisizlik, görevsizlik, zamanaşımı, dava şartı yokluğu ve davanın kabule şayan olmadığından davanın reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmaza fiili el atma mevcut olmadığını, bu sebeple davanın usulden reddi gerektiğini, davada kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili idarece tesis edilmiş bir işlem bulunmadığını, davacının taleplerini karşılaması gereken mercinin de müvekkili idare olmadığını, davacınm 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi anlamında belirsiz alacak davası ya da kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, alacağın açıkça belirlenmesi mümkün olduğu durumlarda kısmi dava ya da belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacıların uzlaşma başvurusu bulunmadığını, taşınmazın bulunduğu ilçenin İstanbul'un merkezi ilçelerinden olmayıp, gelişmeye açık alanlarından olduğunu, imar planından dolayı taşınmaza el atıldığı kabul edilecek olsa dahi, imar planının uygulanmasından müvekkili idarenin sorumlu tutulamayacağını, davacının talep etmiş olduğu miktarın fahiş olduğunu ve el atma bedeline ilişkin faiz talebinin de haksız olduğunu, el atma tarihinin davacı tarafından bildirilmesi gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın davalı idareye imar planı notuna güvenerek şartlı bağışlandığını, şartın gerçekleşmediğini ve imar planı notu iptal edilmekle taşınmaza el atıldığının kabulünün gerekeceğini, davanın reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesine göre imar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, ... saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerle özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve karşılığı istenemeyeceği hüküm altına alınmış olup Dairece celp edilen dava konusu taşınmazın İl Özel İdaresine devrine ilişkin... Tapu Sicil Müdürlüğünce düzenlenen 07.07.1988 tarihli ve 3821 yevmiye numaralı resmi senet içeriğine göre kayıtsız şartsız yapılan hibe işlemi nedeni ile davanın reddine yönelik Mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle;dava konusu 490 ada 31 parselin okul alanı olarak belirlenmesi ile bu parsel için doğan imar haklarını devir tarihindeki meri mevzuat ve plan notları gereği 32 nolu parselde kullanmak ve yapılacak okula kendi isimleri verilmek üzere şartlı olarak 31 parseldeki haklarını devir tarihi itibari ile İl Özel İdaresine devrettiğini, İl Özel İdaresi kaldırıldığından dava konusu parselin davalı Maliye Hazinesi adına geçmiş olup dava konusu 490 ada 31 parsel sayılı taşınmaz üzerine ... Lisesi yapılmak suretiyle fiilen de el atıldığını, hukuki anlamda tamamlanmış bir mülkiyet devrinin söz konusu olmadığını, devrin şarta bağlı olarak yapıldığını ve o şart gerçekleşmediğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu 490 ada 31 parselin okul alanı olarak belirlenmesi ile bu parsel için doğan imar haklarını devir tarihindeki meri mevzuat ve plan notları gereği 32 sayılı parselde kullanmak ve yapılacak okula kendi isimleri verilmek üzere şartlı olarak 31 parseldeki haklarını devir tarihi itibari ile İl Özel İdaresine devrettiğini, İl Özel İdaresi kaldırıldığından dava konusu parselin davalı Maliye Hazinesi adına geçmiş olup dava konusu 490 ada 31 parsel sayılı taşınmaz üzerine ... Lisesi yapılmak suretiyle fiilen de el atıldığını, hukuki anlamda tamamlanmış bir mülkiyet devrinin söz konusu olmadığını, devrin şarta bağlı olarak yapıldığını ve o şart gerçekleşmediğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci ve 35 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aleyhine temyiz olunan davalı Hazine yararına 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı Hazineye verilmesine,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.