"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/226 Esas, 2022/46 Karar
DAVA TARİHİ: 26.11.2012
KARAR : Kısmen kabul/Ret
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat talebinin kısmen kabulüne, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Mahkemece ecrimisil talebine ilişkin davacı yönünden reddedilen bedel, Mahkemenin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 5.810,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; reddedilen ecrimisil bedeli yönünden davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davası için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesi 1101 ve 1122 parsel sayılı taşınmazların tamamının 50 metrelik yol ve ... alanda kaldığını, taşınmazlarından fiilen yol geçirmek suretiyle kamulaştırmasız olarak el atıldığını ileri sürerek, belirlenecek taşınmaz bedeli ile taşınmazın üzerindeki ağaç ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın Çiğli Belediye Başkanlığının görev ve sorumluluğu altında bulunduğunu, davanın yargı yolu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.07.2014 tarihli ve 2012/550 Esas, 2014/378 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18.Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, somut emsal olarak incelenen taşınmazın satış tarihinin çok eski tarihli olması nedeniyle bu taşınmazın emsal olacak nitelikte olmadığı, bu nedenle; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, belirtilen eksikliklerin tamamlanmasından sonra bozmaya uygun ek bilirkişi raporu alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olduğu gibi, davaya konu taşınmazın ne şekilde kullanılacağı davacıya açıklattırılıp, emsal kira sözleşmeleri de ibraz edildikten sonra davalı tarafından işgal edilen yıllar için ecrimisil hesabı yapılması amacıyla bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak neticesine göre karar verilmesi gerektiği, davacının dava konusu taşınmaz malın ne şekilde kiraya verileceğini açıklayamaması ve emsal kira sözleşmeleri de ibraz edememesi durumunda, davacının davasını ispatla sorumlu olup davasını ispat edememesi nedeniyle ecrimisil istemi yönünden davanın reddine karar verilmesi ve keşif esnasında zemin üzerinde hiçbir zeytin ve meyve ağacının olmadığı tespit edildiğinden muhdesat bedelinin davalı idareden tahsiline hükmedilmesinin de yerinde olmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 17.11.2017 tarihli ve 2015/509 Esas, 2017/512 Karar sayılı ilamı ile zemin bedel yönünden tazminat talebinin kısmen kabulüne, ecrimisil ve ağaç bedeline yönelik taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından % 40 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle hesap yapan rapor doğrultusunda eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, başka bir mahallede bulunan taşınmaz emsal alınmak suretiyle değer biçildiği ve bozma öncesi hükme esas alınan raporda dava konusu taşınmaza 897,00TL/m² değer biçildiği, bozma sonrası hükme esas alınan ek raporda ise 317,00 TL/m² değer biçildiği anlaşıldığından raporlar arasında çelişki nedeniyle de yapılan karşılaştırma inandırıcı bulunmadığından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin 08.02.2022 tarihli ve 2019/226 Esas 2022/46, Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, ağaç bedeli ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ... mahallesi 1101 ve 1122 parsel sayılı taşınmazların tamamına davalı idare tarafından fiilen el atıldığı anlaşılmış olup 2942 sayılı Kanunu'nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmek suretiyle belirlenen bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacı Vekilinin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Taraf Vekillerinin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,
21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.