Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7098 E. 2025/2587 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve yol olarak terkini davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin hukuka uygun olduğu, tespit edilen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu ve kamulaştırmadan arta kalan kısımlara değer düşüklüğü verilmemesinin de doğru olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/95 Esas, 2024/818 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Vize 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/123 Esas, 2022/299 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kırklareli ili, .....ilçesi, ....köyü 162 ada 43 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri cevap dilekçesinde özetle; idare tarafından bahse konu taşınmazın bedeline ilişkin yeterli araştırmanın yapılmadığını, uzlaşma için tespit edilen taşınmazın m² bedelinin hukuka aykırı olarak takdir edildiğini, bedelin gerçek rayiçlerin çok altında ve emsal taşınmazlar değerlendirilmeden hesaplandığını, müvekkillerinin sahibi olduğu taşınmazın imar planı içinde olduğunu, Çakıllı Belediyesi mücavir alan sınırları içerisinde ve meskun mahalde kaldığını, bulunduğu konum itibarıyla son derece önemli bir alanda olduğunu, dava konusu taşınmazın tüm çevresinin ticarethane, sanayi, konut, iş yeri ve fabrika ile çevrili olduğunu, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, dava konusu taşınmaza kamulaştırma işlemi sebebiyle el atılmış olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan mahsule zarar verilerek idare tarafından müvekkillerinin ekonomik olarak zarara uğratıldığını, bahse konu zararın da bilirkişi heyeti tarafından tespit edilip taraflarına ödenmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin yüksek tespit edildiğini, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle;hesaplanan bedelden ayrıca %33 oranında bir düzenleme ortaklık payı kesintisi daha yapıldığını, karşılaştırma tablosunda yol durumu, ticari değeri, konumu, ulaşım durumu, meskun mahale yakınlığı gibi nitelikler dikkate alındığında dava konusu taşınmazın emsal 234 ada 7 parsel sayılı taşınmaza oranla çok daha değerli olmasına rağmen, bilirkişilerce düzenleme ortaklık payı oranının dengelenmesi amacıyla dava konusu taşınmazın emsal taşınmaza göre neredeyse yarı oranında düşük bedelli kabul edildiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısım açısından değer düşüklüğü belirlenmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen niteliklerine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, taşınmazın arta kalan bölümlerinin yüzölçümleri ve geometrik durumlarına göre değer azalışı verilmemesi de doğru olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz hakkında kısmi kamulaştırma söz konusu olduğundan kamulaştırılan kısmın da yüz ölçümünde değişiklik olduğunun 4.577,34 m² iken 4.568,67 m² olarak değiştiğini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararları geriye etkili olmasa da (istinaf veya temyiz incelemesindeki davalar da dahil olmak üzere) henüz kesinleşmemiş davalarda bağlayıcı olduğunu dolayısıyla norm iptali dikkate alınarak hükmün 4 üncü bendinin karardan çıkartılması gerektiğini ve taşınmazın kuru arazi olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalılara ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.