Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7158 E. 2025/3054 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın arsa vasfına sahip olduğu ve bedel tespitinde emsal karşılaştırma yönteminin doğru uygulandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/4769 Esas, 2024/764 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şırnak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/690 Esas, 2021/471 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu Şırnak ili, ..., ... Mahallesi 676 ada 52 ve 54 parsel sayılı taşınmazlara Şırnak T Tipi Ceza İnfaz Kurumu yapılarak el atıldığını, taşınmazların bedelinin tespit edilerek davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir fiili el atmanın söz konusu olmadığını, Şırnak ili, ..., ... Mahallesi 546 ada 23 parselin bakanlıkları adına tahsisli olduğunu ve cezaevi inşaatının bu parsel üzerinde başladığını, söz konusu parselin Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile 546 ada 24 ve 25 numaralı parsellere ifraz edildiğini, daha sonra bu parsellerin kadastro yenileme çalışmaları ile 676 ada 50 ve 51 numaralı parsellere dönüştüğünü, 676 ada 50 parsel numaralı parselin ise yine mahkeme kararı ile 676 ada 54 ve 55 parsel numaralı parsellere ifraz edildiğini, cezaevi inşaatına başlamadan önce 2009 yılında tahsis işleminin gerçekleştiğini, kamulaştırmasız el atma olayının olmadığını, Bakanlığa tahsis edilen 546 ada 23 parselin Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğunu ve parselin dönüşümlerinin de bu parsel üzerinde gerçekleştiği anlaşıldığından muhatabın Bakanlık olmadığının anlaşıldığını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddini, bu taleplerinin yerinde görülmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın 676 ada 52 parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine, 676 ada 54 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınamayacağını, bedelin çok yüksek belirlendiğini, taşınmaza idare tarafından fiili el atmanın mevcut olmadığını, bu nedenle kamulaştırmasız el atma olgusunun oluşmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz üzerine ceza infaz kurumu inşa edilmek suretiyle el atıldığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun kabulü ile emsal karşılaştırması yapılarak dava tarihi itibarıyla metrekaresine 200 TL değer biçildiği, davacı tarafından fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere açılan davada yargılama sırasında dava değerinin 1.260.788,00 TL olarak artırıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, aynı mahallede bulunan ve dava konusu taşınmaza komşu olup benzer nitelikteki 546 ada 25 parsel sayılı taşınmaz için (dava konusu taşınmazın kök parseli 546 ada 23 parsel) Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/459 Esas sayılı dosyası ile açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında 20.12.2011 değerlendirme tarihi itibarıyla arsa vasfındaki taşınmazın metrekaresine 60 TL değer biçildiği, taraflarca temyiz edilen dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 28.10.2014 tarihli ve 2014/9795 Esas, 2014/24184 Karar sayılı kararı ile denetimden geçerek onandığı, bu itibarla 12.10.2020 değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması sonucu biçilen metrekare birim fiyatının yerinde olduğu, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, davalı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun 'un (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Şırnak ili, ..., ... Mahallesi 676 ada 54 parsel sayılı taşınmaza emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.