Logo

5. Hukuk Dairesi2024/717 E. 2024/6147 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, hesaplanan kamulaştırma bedelinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında hüküm altına alınan bedel ile hesaplanan bedel arasında fark bulunması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1343 Esas, 2023/93 Karar

DAVA TARİHİ: 23.11.2016

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Cizre 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/214 Esas, 2022/440 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;...ili, ..., ... köyü 182 ada 2 ve 189 ada 19 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline, göl alanı olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinin kararında belirtilen çelişkilere yönelik herhangi bir düzeltme yapılmadığını, raporun detaylandırılması yapılırken belirtilen yapıların yaşının tam ve net olarak tespit edilmeyip, yapının eksik imalat oranlarının ne şekilde hesaplandığının da açıklanmadığını, hükme esas rapordaki jeodezi bilirkişi raporu ve TÜRKSAT görüntülerinde yer almamasına rağmen dava konusu taşınmaz üzerindeki taş duvar, tel çit ve sulama havuzlarının bedelinin hesaplanmasının 2942 sayılı Kanun’un 25 inci maddesinin son fıkrası ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, TÜRKSAT uydu görüntülerinde ile jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda yer almayan yapıların, bilirkişilerce zeminle aynı renkte ve küçük olmaları sebebiyle uydu görüntülerinde görünmedikleri belirtilerek bedellerinin hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, kamulaştırma alanı içinde sökülüp götürülebilen tel çitin bedelinin hesaplanmaması gerektiğini, bilirkişilerce 182 ada 2 nolu parsel üzerinde DSİ Genel Müdürlüğü Kıymet Takdir Komisyonunun yerinde yaptığı incelemelerde bulunmamasına rağmen 36 m²lik depo ve idare 95 m² olarak hesaplanmasına karşın bilirkişilerce 202,08 m² alana sahip bir evin bulunduğunun belirtildiğini, ayrıca bahse konu imalatların eksik imalat oranı ve yapı yıpranma oranları arasında da büyük farklılıklar bulunduğunu, bilirkişi raporundaki matematiksel hatalar nedeniyle bedelin yüksek hesaplandığını, objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretinin verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların üzerindeki yapıların sınıfının 1/B değil, 3/A alınması gerektiğini, %27 amortisman payı kesilmesinin haksız olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan tel çit ve taş duvarın eksik ölçüldüğünü, dava konusu taşınmazın tamamı kapama meyve bahçesi niteliğinde olduğu halde bur kısmı kapama meyve bahçesi, bir kısmının ise tarım arazisi olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas raporda alınan münavebenin yörede mutat olarak ekilen ürünler olması gerektiğini, Dicle Nehrine sınır olup, yüzölçümü fazla büyük olmayan taşınmaz için buğday yetiştiriciliği yerine tarla sebzeciliğinin yapıldığını ve bunun münavebe ürünü olarak alınması gerektiğini, Çiftçi Kayıt Sistemi ve keşifte yapılan gözlemde de mısır ürününün yetiştirildiğini, bunun yanı sıra yılda çift ürün yetiştirildiğini, buğday samanı veriminin ve fiyatının resmî verilere uymadığını, kapitalizasyon faiz oranının yüksek, objektif değer artış oranının ise düşük hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazlardan 182 ada 2 parselin sulu arazi olarak değerlendirilip, 1.593,46 m² kısmının karışık meyve bahçesi, 1.836,44 m²lik kısmının boş tarla olduğu, 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir yöntemine göre değer biçilip, kapitalizasyon faiz oranı da %5, taşınmazın konumu ve nitelikleri dikkate alınarak objektif değer artış oranının %40 uygulanmak suretiyle sonuç metrekare birim değerine ulaşıldığı, 189 ada 19 parselin ise kuru arazi olarak değerlendirilip, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu niteliğine uygun olarak buğday, buğday samanı, mercimek, mercimek samanı ve karpuz münavebesi alınarak, 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir yöntemine göre değer biçilip, kapitalizasyon faiz oranı da %6, taşınmazın konumu ve nitelikleri dikkate alınarak objektif değer artış oranının %25 uygulanmak suretiyle sonuç metrekare birim değerine ulaşıldığı, davaya konu taşınmaz 182 ada 2 parsel üzerinde bulunan yapılara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2016 yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Tablosundan faydalanılarak yapılar için yaş ve niteliklerine göre uygun yıpranma oranlarının uygulanmak suretiyle yapı değeri hesaplanarak kamulaştırma değerinin belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kısmen kapama karışık meyve bahçesi, kısmen de tarım arazisi niteliğindeki dava konusu 182 ada 2 parsel ile tarım arazisi niteliğindeki dava konusu 189 ada 19 parsel sayılı taşınmazların zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden, dava konusu 182 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapılara ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Mahkemece hüküm altına alınan 218.209,90 TL yerine, 228.187,14 TL bedele yasal faiz uygulanması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüne, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesinin kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin ikinci paragrafında yer alan “228.187,14” sayısının çıkartılması yerine “218.209,90” sayısının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.