"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1473 Esas, 2024/521 Karar
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/272 Esas, 2022/62 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurun davacı ve davalı ... yönünden esastan reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle bir kısım parseller yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine, bir kısım parseller yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ..., ... Mahallesi 6400 ada 439 parsel (ifrazla 6400 ada 514, 515, 516, 517, 518, 519, 520 ve 521 parsel) sayılı taşınmazın bir kısmına kamulaştırma yapılmaksızın yol olarak kullanılmak suretiyle fiilen el atıldığını ve atıl kalan kısmın da proje bütünlüğü kapsamında değerlendirilerek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda fiilen el atma olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, fiili el atmanın söz konusu olmadığı hallerde idare mahkemeleri görevli olduğundan görev yönünden davanın reddine karar verilmesini, yol olarak el atılan kısmın ana arterde kalmadığının tespit edilmesi halinde müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkilinin fiilen el atmadığını, husumetin fiilen atan idareye yöneltilmesi gerektiğini, taşınmazın imar planındaki durumu dikkate alındığında sorumluluğun Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğunu, kamulaştırmasız el atma olgusunun idarenin bir işlemi olan imar uygulamasından kaynaklandığını, bu nedenle davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı idarelerden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idarelerin istinaf taleplerinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, aleyhlerine olan hükümleri istinaf ettiklerini belirtmiş; ancak herhangi bir istinaf sebebi bildirmemiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından taşınmaza herhangi bir fiili müdahalede bulunulmadığını, bu nedenle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 10.000 m² sinin altında kalan park ve ... alanlar yönünden sorumluluğun ilçe belediyesine ait olduğunu, dava konusu taşınmazdan Osmangazi Belediye Başkanlığının sorumlu olacağını, proje bütünlüğü ileri sürülerek fiilen el atılmayan kısımların bedeline hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu kısımların artık yararlanılamaz hale geldiğinin ispatı gerektiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, el atma tarihinde taşınmazın niteliklerine göre değerlendirme yapılması gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararında davacının hissedarı olmadığı parseller yönünden davanın reddine karar verildiğini; ancak müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini ileri sürmüştür.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiilen el atılmadığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal alınan taşınmazın uygun niteliğe sahip olmadığını, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 6400 ada 439 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan 6400 ada 514, 516, 518 ve 522 parsellerde davacının hissesinin bulunmadığı, dolayısıyla bu parseller yönünden davacının aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın tümden kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, somut olayın incelenmesinde 6400 ada 515 parsel sayılı taşınmazın krokide A harfi ile gösterilen 272,32 m²lik kısmına stabilize yol, B harfi ile gösterilen 262,29 m²lik kısmına 2. ... Sokak kapsamında asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, el atmalardan sorumlu idarenin ... olduğu, C1 ve C2 harfi ile gösterilen toplam 4.242,09 m²lik kısımda herhangi bir el atmanın bulunmadığı, bu kısmın uygulama imar planında özel proje alanı olarak ... alanda kaldığından davacının kullanımına elverişli olmadığı, el atılmayan kısmın tazminatından sorumlu idarenin ... olduğu, 6400 ada 517 parsel sayılı taşınmazın krokide D harfi ile gösterilen 6,60 m²sine 2. ... Sokak kapsamında asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, el atmadan sorumlu idarenin ... olduğu, E harfi ile gösterilen kısımda herhangi bir el atmanın bulunmadığı, bu kısım uygulama imar planında her ne kadar konut alanında kalmakta ise de gerek yüzölçümü, gerek geometrik şekli açısından davacının kullanımına elverişli olmadığı, 6400 ada 520 parsel sayılı taşınmazın 2. ... Sokak kapsamında fiilen el atıldığı, taşınmazın tamamının uygulama imar planında 7 metrelik imar yolunda kaldığı, taşınmazın tazminatından sorumlu idarenin ... olduğu, İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazın arsa vasfında kabul edilip emsal araştırması yapılarak değer belirlendiğinin anlaşıldığı, kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yöntemine uygun şekilde değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasında hata yapılmamasına, fiilen el atılan kısımla el atılmayan bölümde proje bütünlüğü bağlamında davacının mülkiyet hakkının kullanımının engellenmesi söz konusu olmakla el atılmayan kısımların değerine de hükmedilmesi doğru olup taşınmazın lokasyonuna göre metrekare birim fiyatının adil ve makul olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davacı ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle 6400 ada 514, 516, 518 ve 522 parseller yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer parseller yönünden kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Bursa ili, ..., ... Mahallesi 6400 ada 515, 517 ve 520 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idareler vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konusu 6400 ada 517 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (E) harfi ile gösterilen 78,53 m²lik kısmının bedeline hükmedildiği hâlde, bu kısımda davacı adına olan hissenin tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
5. Dava konusu 6400 ada 515 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (C1) ve (C2) ile gösterilen kısmının 4.242,09 m² olduğu gözetilmeksizin, bu kısma ilişkin tescil hükmünde davacıya ait payın gösterilmesi suretiyle infazda tereddüte yol açılması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı idareler vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idareler vekillerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ... yönünden (A) harfi ile gösterilen bendinin (3) numaralı alt bendi (b) fıkrasının sonuna gelmek üzere "krokide (E) harfi ile gösterilen 78,53 m²lik kısımda davacı adına olan hissenin tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline" cümlesinin eklenmesi, hüküm fıkrasının ... yönünden (B) harfi ile gösterilen bendinin (1) numaralı alt bendi (b) fıkrasında yer alan "251,16" sayısının hükümden çıkartılması, yerine "4.242,09" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idarelerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.