"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/376 Esas, 2024/200 Karar
DAVALILAR : Mustafa Korkmaz vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 25.04.2014
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sinop ili, ..., ... köyü 184 ada 9 parsel (eski 483 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.02.2016 tarihli ve 2014/271 Esas, 2016/114 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; taşınmaza arazi olarak değer biçen rapor geçerli olmadığı dosyadaki bilgi ve belgelere, Sinop Belediye Başkanlığının yazı cevabına, aynı kamulaştırma kapsamında taşınmazın yakın çevresindeki ... köyü 184 ada 10 parsel sayılı taşınmaza arsa olarak değer biçilmesine göre dava konusu taşınmaz arsadır. Bu nedenle taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi ve dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede değerini etkileyecek derecede olumlu bir gelişme ve bu nedenle değerinde bir artış olup olmadığı hususunda yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, davacı idare tarafından düzenlenen kıymet takdir raporunda ve acele el koyma dosyasında alınan bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde yapı bulunduğu tespit edildiği hâlde, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekçesi açıklanmadan yapı bedelinin hesaplamaya dahil edilmemesi ve davanın niteliği gereği, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 09.11.2021 tarihli ve 2018/321 Esas, 2021/555 Karar sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 09.11.2021 tarihli ve 2018/321 Esas, 2021/555 Karar sayılı sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu ... köyü 184 ada 9 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi; üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; mahkemece verilen ilk kararın davalılardan sadece ..., ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edildiği, ilk kararda tespit edilen bedelin bu davalılar dışındaki davalılar yönünden davacı idare lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği dikkate alınarak bozma sonrası tespit edilen kamulaştırma bedelinden ilk kararı temyiz eden davalılar payına düşen bedel 32.681,96 TL, diğer davalılar yönünden ilk kararla tespit edilen bedelden paylarına düşen bedel 22.586,10 TL olmak üzere toplam kamulaştırma bedelinin 55.268,06 TL olarak tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, kararı temyiz etmeyen davalılardan alınarak davacı idareye verilmesine hükmedilen bedele faiz işletilmemesi gerektiğinin dikkate alınmaması nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemesinin 25.04.2024 tarihli ve 2022/376 Esas, 2024/200 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imarsız ve şehrin gelişmekte olan bölgesinde yer aldığını, emsal parsellerin ise 3-4 kata imarlı, konut alanında ve nüfusun ve yapı yoğunluğunun nispeten daha fazla olan bölgelerinde yer aldığını, bilirkişilerce emsal taşınmazın asgari emlak beyan değerinin 114,95 TL/m² dava konusu taşınmazın asgari emlak beyan değerlerinin ise 20,01 TL/m² olduğunun belirtildiğini, dolayısıyla asgari emlak beyan değerleri kıyaslandığında emsal taşınmazın dava konusu taşınmazlardan 5,74 kat daha değerli olduğu ortada iken dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan %1 oranda daha değerli olduğunun belirtilmesinin adalet ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu, asgari emlak beyan değerleri karşılaştırıldığında bilirkişilerce alınan emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan kat be kat daha değerli olduğunu, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkeme kararının ..., ..., ..., ... ve ... dışındaki davacılara usulune uygun olarak tebliğ edilmediği için temyiz talebinde bulunamadığını, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, o tarihteki davacıların bir kısmi vefat ettiği için çocuklarının davadan dahi haberi olmadığını, bu nedenle mevcut gerekçeli karar ile temyiz hakları olmadığı belirtildiğinden hak kayıplarına uğradıklarını, aynı yere ait bir kamulaştırma bedelinde bir kısım davalılar geri ödeme yapmak durumunda iken bir kısım davalıların fazladan ödeme aldığını, hukuk tekniği açısından sıkıntılı görünmese de mahkemelerin asıl amacının hakkaniyete uygun karar vermek olduğu göz önüne alındığında tüm davalıların temyiz talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.