"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/43 Esas, 2023/194 Karar
DAVA TARİHİ: 08.05.2013
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare ve bir kısım davalı vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ...köyü 268 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın idarece belirlenen kamulaştırma bedelini kabul etmediklerini, taşınmazın gerçek değerinin tespiti gerektiğini beyan etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın idarece belirlenen kamulaştırma bedelini kabul etmediklerini, taşınmazın gerçek değerinin tespiti gerektiğini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.04.2014 tarihli ve 2013/386 Esas, 2014/157 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın kısmen ya da tamamen değerlendirme tarihi olan 27.05.2013 tarihi itibarıyla düzenlenen imar planı içinde olması halinde; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunun kabulü ile emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönde bir inceleme yapılmadan taşınmaza arazi olarak değer belirleyen rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Dava konusu taşınmazın kısmen ya da tamamen değerlendirme tarihi olan 27.05.2013 tarihi itibarıyla düzenlenen imar planı içinde olmadığının anlaşılması halinde ise; dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğunun kabulü ile sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın %5 kabulü ile az bedel tespiti, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun %300 oranında olacağı gözetilmeden, daha yüksek objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre fazla bedel tespiti hatalı olduğu gibi, dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekâlet ücretine karar verilmesi gerekirken farklı vekille temsil edildikleri gerekçesiyle davalılara ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 24.02.2021 tarihli ve 2019/399 Esas, 2021/66 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece verilen ilk karar davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiş, ilk kararı temyiz etmeyen davalıların hisseleri bakımından ilk kararda tespit edilen bedelin davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeksizin,adı geçen davalılar dışında kalan davalılar için bozma sonrası belirlenen metrekare birim bedeli esas alınarak hesaplama yapılmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin 17.03.2023 tarihli ve 2023/43 Esas, 2023/194 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, objektif değer artırıcı unsurun hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazda yenileme sonrası oluşan parsel üzerinden karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, objektif değer artırıcı unsur oranın hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, objektif değer artırıcı unsur oranının hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, Yenmiş köyü 268 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak; üzerinde bulunan yapıya resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek; ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmazın Dairemiz bozma kararı öncesi Mahkemece verilen ilk karar ile davacı idare adına tescil edildiği gözetildiğinde, taşınmazın yenileme sonrası oluşan durumuna göre yeniden hüküm kurulması yönündeki davacı idare adına itirazı yerinde görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. İlk kararı temyiz etmeyen davalıların ilk kararda belirlenen hisselerine isabet eden bedel olan 38.318,30 TL ile ilk kararı temyiz eden davalılar ... ve ...’ın paylarına düşen bedel olan 192.491,40 TL toplamı olarak kamulaştırma bedelinin 230.809,70 TL olarak belirlenmesi gerekirken hüküm fıkrasında 320.819,66 TL olarak tespiti hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bir kısım davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının; (2) numaralı bendinden “320.819,66” sayısının çıkartılması, yerine "230.809,70" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.