Logo

5. Hukuk Dairesi2024/726 E. 2024/6937 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası bedelin ödenme şekline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine, dosya kapsamına ve 2942 sayılı Kanun'un ilgili maddelerine göre hesaplanmasının uygun olduğu, ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası bedelin ödenme şeklinin de hukuka uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2216 Esas, 2023/972 Karar

DAVA TARİHİ: 09.12.2019

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Solhan Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/1342 Esas, 2020/641 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; Bingöl ili, ..., ... köyü 207 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasında tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olup kabul edilemeyeceğini savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden acele koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele, dava dört ay içinde sonuçlandırılmadığından bu sürenin bitiş tarihi olan 10.04.2020 tarihinden karar tarihi olan 13.11.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilerek karar kesinleştiğinde davalılara tapudaki payları oranında ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ncı maddesinin (C) bendi uyarınca tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olup hükme esas alınamayacağını, taşınmazın vasfının tespitinde yeterli araştırma yapılmadığını, her ne kadar sulu tarım arazisi olarak kabul edilmiş ise de suyun taşınmazın sulanmasında her mevsim için yeterli olup olmadığının, ayrıca kaynağının araştırılmadığını, münavebeye esas alınan ürünlerin o yörede mutad olarak ekilen ürünlerden olmadığını, hesaplama yapılırken ürün verim miktarının yüksek alındığını, % 5 oranında uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sulu kapama kavaklık niteliğindeki dava konusu taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak resmî veriler uyarınca % 5 oranında kapitalizasyon faiz oranı ile % 20 oranında objektif değer artışı uygulanarak; üzerindeki tel çit niteliğindeki yapıya ise niteliğine göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yasal niteliklere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, acele el koyma dosyasında mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporu ile dava konusu taşınmazın yöredeki taşınmazları sulayan mevcut kaynaklardan getirilen arklar ile sulanabildiği tespit edildiğinden, sulu tarım arazisi olarak kabul edilmesinin yerinde olduğu; ancak Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı iptal kararıyla, 2942 sayılı Kanun'un 7139 sayılı Kanun'la değişik 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinde yer alan; “... idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere ...” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan; “... idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine ...” ibaresi iptal edilmiş olmakla; İlk Derece Mahkemesince, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırma bedelinin mahsubu sonucu bankaya depo edilen fark bedele, davalı tarafın istinaf talebi olmadığı gözetilerek İlk Derece Mahkemesinin karar tarihine kadar yasal faiz işletilip, işlemiş nemalarıyla birlikte derhal davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken; bu husus dikkate alınmaksızın "karar kesinleştiğinde ödenmesine" şeklinde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olduğunu, münavebeye esas alınan ürünlerin o yörede ekilen ürünlerden olmadığını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, objektif değer artışı uygulanmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, % 5 oranında uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama kavaklık niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak; üzerindeki yapıya ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatı esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.