"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3294 Esas, 2024/1336 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/530 Esas, 2023/293 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ..., ... Mahallesi 42793 ada 2 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafça sunulmuş cevap dilekçesine dosya içerisinde rastlanmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın sulanma durumunun net olarak belirlenmediğini, objektif değer artışı uygulanmaması gerektiğini, getirisi yüksek olan ürünlerin münavebeye dahil edildiğini, üretim masraflarının düşük gösterildiğini, değer düşüklüğü oranının fazla belirlendiğini, lehe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, verilere uyulmadığını ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranının düşük hesaplandığını, beş ürünün alınması gerektiğini, değer kaybının ve yapı bedellerinin düşük hesaplandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazi niteliğindeki taşınmazın bedelinin değerlendirme tarihi olan 2022 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre gelir metodu esas alınarak, taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği nedeniyle kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanarak ve konumuna göre %20 oranında objektif değer artışı uygulanmak suretiyle belirlenmesi doğru olmakla birlikte; taşınmazın metrekare birim fiyatı hesaplanırken muhdesat bedelinin birim fiyata eklenmesi, taşınmazda irtifak bedeli belirlenirken arsa ve üzerindeki yapıların bedelleri ayrı ayrı belirlenip toplam bedel üzerinden değer düşüklüğünün hesaplanmaması, enerji nakil hattının geçtiği güzergah dikkate alındığında daha yüksek bir oran yerine değer düşüklüğünün %26,75 alınması hatalı olmuş, bu nedenle Dairece yeniden aşağıdaki şekilde hesaplama yapılmış ve Dairece yapılan hesaplama neticesinde kamulaştırma bedelinde artış veya azalma meydana gelmediğinden istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun'un) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelirine göre; üzerindeki yapılara ise aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fırasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesine ve yine aynı Kanunun 11 inci maddesinin son bendi uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
4. Tapu maliki ... hakkında dava açılmış olup, İlk Derece Mahkemesi hükmünün karar başlığında davalının doğru olarak gösterilmiş olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün karar başlığında davalı olarak, dava dışı ... adlı kişi gösterilmişse de mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
5. Temyizen incelenen karar tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.