Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7345 E. 2025/2079 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değeri ve bedelinin tahsili konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza 1983 yılından sonra fiilen el atıldığı, arsa niteliğindeki taşınmazın değerinin belirlenmesinde ve davacı yararına hükmedilen nispi vekâlet ücretinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2898 Esas, 2024/873 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/96 Esas, 2022/160 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ........ ilçesi, .......Mahallesi 5408 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 1987 yılında kamu yararı kararı alındığını, o tarihteki malikinin adresi tespit edilemediği için tebligat yapılamadığını ve kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmadığını, davacının 31/B şerhi mevcut iken taşınmazı satın aldığını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve tazminatın davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; takyidatların yansıtılması hususunun gözardı edildiğini, arsa kabul edilmiş olsa da emsal incelemesinin uygun yapılmadığını usul ve kanuna aykırı karar verildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ...... ilçesi, ........ Mahallesi 5408 parsel sayılı taşınmaza Karayolları Genel Müdürlüğünün 14.06.2021 tarihli cevabi yazısına göre,.............Otoyolu kamulaştırması kapsamında 02.04.1990 tarihinde yol olarak el atıldığı anlaşıldığından, davacının kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat talebi yerinde olduğu anlaşılmış, İlk Derece Mahkemesi tarafından el atma tarihinin 04.11.1983 tarihi sonrası olduğu yönündeki değerlendirme ve nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesinde de usulsüzlük görülmediği, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli Revizyon Uygulama İmar Planı dışında kaldığı, kadastral parsel niteliğinde olduğu, etrafında sanayi alanı ve boş alanlar bulunduğu, belediye hizmetlerinden yararlandığı, ayrıca dava konusu taşınmaza çok yakın bir konumda bulunan 15161 parselle ilgili daha evvel arsa vasfında kabul edilerek kurulan hükmün Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/692 Esas, 2021/8552 Karar sayılı kararı ile onandığı da dikkate alındığında arsa vasfında değerlendirilmesinde isabetsizlik görülmediği, hükmedilen tazminat bedeline de tapuda mevcut takyidatların yansıtıldığı anlaşıldığından bu husustaki istinaf sebepleri de yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; el atma tarihinin kesin olarak belirlenemediğini, davalı lehine maktu (nispi yerine sehven maktu yazıldığı değerlendirilmiştir.) vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekçesinin anlaşılamadığı hususlarını ilave etmek suretiyle istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas. 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayriımenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi."

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas. 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulüniin bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın ınevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kantınu'nun 66 ıncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...’ karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak metrekare birim bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi, dosyadaki bilgi ve belgelere göre taşınmaza 1983 yılından sonra fiilen el atıldığı anlaşılmıştır.

3.Vekâlet ücreti hususu kamu düzeni gereğince resen gözetilecek hususlardan olmayıp, davalı idare vekilinin istinaf dilekçesinde davacı yararına nispi vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin olarak istinaf başvurusu bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapıldığından ve istinaf sebebi olarak ileri sürülmeyen bir konunun temyiz yolunda ileri sürülmesi hâlinde incelenmesi mümkün olmadığından davalı idare vekilinin davacı yararına nispi vekâlet ücretinin hüküm altına alınmaması gerektiğine ilişkin temyiz sebebi ile ilgili olarak değerlendirme yapılmamıştır.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.