"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/604 Esas, 2023/221 Karar
DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVALILAR : 1. ... vekili Avukat ...
2. ... vekili
Avukat ...
3. ... vekili
Avukat ...
DAVA TARİHİ : 26.05.2014
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki arsa paylarının düzeltilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Aydın ili, ...ilçesi, Ortaklar Beldesi 274 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine toplu yapı kapsamında A-B-C-D olarak 4 ayrı blok bina, 37 bağımsız bölüm inşa edildiğini, Ortaklar Belde Belediyesince hazırlatılan bağımsız bölümler ile ilgili arsa paylarını bağımsız bölümlerin değerleriyle oranlı tahsis yapılmadığını, arsa paylarının tahsisinde bağımsız bölümlerin büyüklük ve değerleriyle oranlı tahsis olmadığı belirtilerek arsa payının yeniden düzenlenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı olmayan tüm kat maliklerinin ya da kat irtifakı sahiplerinin davalı olarak gösterilmesi gerektiğini, arsa paylarını bizzat hazırlayıp, bilerek bunun tapuya tescilini sağlayan malik veya paydaşların sonradan arsa paylarının yanlışlığını ileri sürerek arsa paylarının yeniden düzenlenmesi talebi ile dava açmalarının iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, dava konusu taşınmazın gerek arsa paylarının belirlenmesinin gerekse tapuda kat irtifakı tesisinin bizzat davacıların katılımı ve imzası ile olduğunu, davacıların gerek katıldıkları toplantılarda; gerekse tapuda kat irtifakı tesisi ve arsa paylarının belirlenerek kat mülkiyeti kurulması esnasında, dava konusu bağımsız bölümlere dair hiç bir itirazları bulunmadığını, arsa paylarını bizzat hazırlayıp bilerek tapuya tescilini sağlayan, tüm süreci bizzat yöneten davacıların, 14 yılı aşkın süre geçtikten sonra, arsa paylarının düzeltilerek yeniden tapuya tesciline dair taleplerinin, iyiniyet kuralına aykırılık teşkil ettiğini davanın reddini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.03.2015 tarihli ve 2014/248 Esas, 2015/154 Karar sayılı kararı ile davanın davacı İt-Ak İnşaat Turizm Akaryakıt, Sanayi Ltd. Şti yönünden reddine, davanın davacı Gülay Cirit(...) yönünden kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairecsince yapılan inceleme sonucunda, arsa paylarının belirlenmesinde esas alınacak olan bağımsız bölümlerin değerlerini olumlu veya olumsuz etkileyen tüm unsurların incelenip irdelenmesi için bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulünün doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya ilişkili kişi olarak kabul edildikten sonra yargılama sırasında bir çok hakim değişikliği olduğunu, dahili davalı ve en sonunda davalı taraf olarak nitelendirildiklerini, ancak müvekkil kurumun söz konusu davanın tarafı olmadığı gibi bu dava davacı tarafından taraflarına da yönlendirilmediğini, bu nedenlerle davada müvekkil kurumun davalı taraf olarak nitelendirilmesinin ve bu davanın hüküm ve sonuçları ile yargılama giderlerinden sorumlu olmasının mümkün olmadığını belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlikte olmadığını, kat irtifakı kurulduğu tarihteki mimari projenin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalarla dolu olduğunu, Mahkemece yeterli araştırma ve kapsamlı inceleme yapılmadan yetersiz ve eksik bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının kabul edilemeyeceğini belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, 2000 yılında kat irtifakı kurulan dava konusu taşınmazda bu tarihte bağımsız bölümlerin değerlerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan ve arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler tespit edilmediği gibi yeni belirlenen arsa paylarının ise denetime elverişli uzman bilirkişi raporu esas alınarak yapıldığı söylenemez.
3. O halde Mahkemece bozma kararı gerekleri yerine getirilerek arsa paylarının belirlenmesinde esas alınacak olan bağımsız bölümlerin kat irtifakı kurulduğu tarih itibari ile değerlerini olumlu veya olumsuz etkileyen tüm unsurların incelenip irdelenmesi, bağımsız bölümlerin kat mülkiyeti kurulduğu tarihteki, cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısıtma ve aydınlatma süreleri, mimari kullanımı ve konumu, cephesi, manzarası gibi hususların yeniden değerlendirilmesi için bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınması, arsa paylarının düzenlenmesini gerektirecek bir hususun olup olmadığının araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4. Mahkemenin ilk kararı, kısmen kabul kararı olduğu hâlde mahkemece son kararında kabul hükmünün kurulmuş olması hatalıdır.
5. Gerekçeli karar başlığında davacılardan ...(... ) 'in gösterilmemesi doğru değildir.
6. Bu tür davalarda davacı durumunda olmayan diğer tüm kat maliklerinin ya da kat irtifakı sahiplerinin davalı olarak gösterilmesi gerektiği kat maliki olmayan kişilerin davada yer almaması gerektiği açık olup dosyada tapu kaydının eksik olması nedeniyle mahkemece açıklanan hususlarda ...Belediye Başkanlığının davada yer alıp almaması hakkında yeterli inceleme yapılmaması ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.