"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2407 Esas, 2024/1648 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/10 Esas, 2023/228 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; Ankara ili, ..., ... Mahallesi 5314 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından yapılan imar düzenlemesi neticesinde yola giden alan olarak ayrıldığını, imar uygulaması neticesinde ada parseller arasında yok edilmek suretiyle el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminatın davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, dava konusu taşınmaza idarece herhangi bir el atma durumunun mevcut olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde iki ayrı ada ve parselin yer aldığını, davacıya ilgili hususun açıklattırılması gerektiğini, yargı yolu itirazlarının olduğunu, Ankara Belediyesi İmar İdare Heyetinin 10.09.1954 tarihli ve 602 sayılı kararı ile onaylanan 24740 nolu parselasyon planı ile 5314 ada 5 sayılı parselin oluşturulduğunu, imar kullanımının konut, yapılaşmasının ayrık nizam 2 kat olduğunu, dava konusu ... Mahallesi 5314 ada 5 parselin 25.00 m²lik yolda kaldığını, dava konusu parselin genişliğinin 25 m² olması sebebiyle 5216 sayılı Kanun'un 7 inci maddesinin (g) bendi gereğince dava konusu alana ilişkin sorumluluğun Ankara Büyükşehir Belediyesinde olduğunu, davanın Çankaya Belediyesi yönünden husumet nedeniyle reddi gerektiğini ileri sürerek davanın usul ve esas bakımından reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; el atmanın 09.10.1956 tarihinden önce olduğunu ve bu yönüyle davanın 221 sayılı Kanun uyarınca reddi gerektiğini, İmar İdare heyetinin 03.10.1969 tarihli ve 60585 nolu parselasyon planı ile yeniden düzenlemeye alındığını ve yol genişletme planı ile 318 m² olan parselin 275 m²sinin imara, kalan 43 m²sinin yola giden olarak ayrıldığını, taşınmaza idarece el atılmadığını ileri sürülmüştür.
Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Ankara Belediyesi İmar İdare Heyetinin 10.09.1954 tarihli ve 602 sayılı kararı ile onaylanan 24740 nolu parselasyon planı ile 5314 ada 5 sayılı parsel oluşturulmuş olup imar kullanımı konut, yapılaşması ayrık nizam 2 kat olduğu, 03.12.1960 tarihinde İmar ve İskan Bakanlığınca Bölge Kat Nizamı Planlarının onaylandığı ve parselin kat adedi 3 kat olduğu, sonrasında 318 m² senet alanlı 5314 ada 5 sayılı parselin, Ankara Belediyesi İmar İdare Heyetinin 03.10.1969 tarihli ve 714 sayılı kararı ile onaylanan 60585 nolu parselasyon planı ile düzenlemeye alındığı, düzenleme ile parselin 275 m²sinin imar kullanımı konut, yapılaşma şekli klasik nizam 3 kat olan imarın 5314 ada 25 sayılı parseline gittiği ve 43 m²sinin de "yola giden" olarak ayrıldığı ve uhdesinde kaldığı, daha sonra Belediye Encümeninin 04.01.1990 tarihli ve 34 sayılı kararı ile 5314 ada 25 ve 26 sayılı parsellerin tevhit edilerek 33 sayılı parselin oluşturulduğu, parselin bulunduğu imar adasında kat nizamı 3 kat iken, Ankara İmar İdare Heyetinin 16.07.1968 tarihli ve 529 sayılı kararı ile onaylanan ve İmar ve İskan Bakanlığının 1970 Eylül ayında onadığı, 1/5000 ölçekli Bölge Kat Nizamı Planları ile kat adedi 4 kata çıkartıldığının bildirildiği, taşınmazın Ankara Belediyesi İmar İdare Heyetinin 03.10.1969 tarihli ve 714 sayılı kararı ile onaylanan 60585 nolu parselasyon planı ile düzenlemeye alınıp 5314 ada 25 sayılı parsele ve davaya konu 43 m²sinin de "yola giden" olarak ayrılan 5314 ada 5 parsele ayrıldığı anlaşıldığı, buna göre; sorumluluğun bu nedenle Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına ait olduğu, ilçe belediyesine husumet düşmeyeceği, dava konusu taşınmazın 1956 yılı öncesine ait hava fotoğraflarında yol ve kaldırım olarak gözükmediği, daha sonra 1976 yılı ve sonrasında yol ve kaldırım olarak kullanıldığının tespit edildiği, tapu kaydının hukuki değerini koruduğu ancak davalı idare tarafından fiilen el atılarak Bişkek Caddesi üzerinde yol olarak kullanıldığı, imarlı arsa vasfında olan taşınmaza emsal karşılaştırması yapılıp vergi değerleri de kıyaslanmak suretiyle değerinin tespit edilerek davalı idareden tahsiline, taşınmazdaki davacı payının iptali ile yol olarak terkinine, davalı idarenin bedel yönünden açık istinaf itirazının bulunmadığı ve el atma tarihi itibarıyla harç ve vekâlet ücretinin de maktu olarak takdir edildiği de dikkate alındığında, verilen kararda Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden Kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza 1976 yılında el atıldığından el atma tarihine göre 221 sayılı Kanun'un uygulanması söz konusu olmadığına ve 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.