"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1467 Esas, 2021/1693 Karar
DAVA TARİHİ : 12.09.2017
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... Organize Sanayi Bölgesi adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararının (1) ve (2) numaralı bentlerine direnilmesine, (3) numaralı bendine uyulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu yaptığı değerlendirmede direnme kararını hukuka uygun bularak diğer temyiz itirazları ve bozmaya uyulan bölümlerin incelenmesi için dosyanın Daireye gönderilmesine karar vermiştir.
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ..., ...Mahallesi 2076 parsel sayılı taşınmazın ... Organize Sanayi Bölgesi lehine kamulaştırıldığını, kayıt maliki ile anlaşma sağlanamadığını, bu sebeple kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın ... Organize Sanayi Bölgesi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, gerçek kamulaştırma bedelinin tespitini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.10.2018 tarihli ve 2017/848 Esas, 2018/1774 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... Organize Sanayi Bölgesi adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.06.2020 tarihli ve 2019/127 Esas, 2020/577 Karar sayılı kararıyla taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu, bilirkişi heyetince taşınmazın kuru arazi vasfında olduğunun gerekçeleriyle birlikte açıklandığı, her ne kadar kıymet takdir raporunda taşınmazın sulanabilir arazi olduğu belirtilmişse de; aynı yöreden gelen dosyalarda bilirkişi heyetince her dosyaya özgü somutlaştırma yapılarak denetime açık şekilde değerlendirme yapılması ve Mahkeme hâkiminin keşif esnasındaki gözlemine uygun biçimde sonuca varılması sebebiyle taşınmazın kuru arazi olarak değerlendirilmesinin isabetli olduğu, dava tarihindeki ilçe tarım müdürlüğü verileri esas alınarak, yöreye uygun münavebe desenine göre değerlendirme yapılmasının yerinde olduğu, ancak yan ürün gelirleri ortalama üretim masrafından düşüldüğünden buğday samanının münavebeye dâhil edilmesinin fazla bedel takdiri sonucunu doğurduğu, bu hususta resen hesaplama yapılarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davacı tarafın istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve 2076 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kamulaştırma nedeniyle iptali ile ... Organize Sanayi Bölgesi adına kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 190.714,50 TL olarak tespitine, fazla yatırılan 5.508,00 TL davalıya ödenmiş ise faizsiz olarak davalıdan geri alınarak davacıya, ödeme yapılmamış ise davacı idareye karar kesinleştiğinde iadesine, kıymet takdir komisyonunca belirlenen 153.688,50 TL'nin derhal davalıya ödenmesine, bu miktarı aşan 37.026,00 TL'nin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılarak karar kesinleştiğinde tüm nemasıyla birlikte hak sahibine ödenmesine, dava dört ay içinde sonuçlandırılmadığından kıymet takdir komisyonunca belirlenen 153.688,50 TL'ye 13.01.2018 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 26.10.2018 tarihine kadar, bakiye kısım olan 37.026,00 TL'ye ise 13.01.2018 tarihinden kararın kesinleşmesine kadar yasal faiz yürütülmesine oy çokluğu ile karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak bilirkişi raporunda münavebe ürünü olarak alınan ürünlerin değerlendirme tarihi olan 2017 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kilogram satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan yeniden sorulup, veri listesi esas alınmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekirken, tereddüte düşürecek şekilde 13.11.2017 tarihli ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yazı ekindeki veri listesinde yazan "Yan ürün gelirleri ortalama üretim masrafından düşülmüştür" ibaresinden dolayı buğday samanı münavebeye dahil edilmemek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi, dava konusu taşınmazın kıymet takdirinde sulu tarım arazisi olduğu, 25.04.2018 tarihli keşif gözleminde; kuru tarım arazisi olduğu belirtildiği ve keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda taşınmaz kuru tarım arazisi olarak değerlendirildiğinden, öncelikle dava konusu taşınmazın sulu veya kuru arazi vasfının araştırılarak çelişkinin giderilmesi gerekirken, çelişki giderilmeden kuru tarım arazisi kabul edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı iptal kararı nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararının (1) ve (2) numaralı bendine direnilmesine, (3) numaralı bentlerine uyulmasına karar verilmiştir.
2. Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Dairemizce direnme kararının değerlendirilmesi için dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2022/5-395 Esas, 2023/1226 Karar sayılı kararı ile buğday yan ürün gelirinin üretim masrafından düşürülmesi nedeniyle, buğday samanı münavebeye dâhil edilmeyerek karar verilmesinde ve bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapor ve ek raporda, dere kenarı ve taban arazi pozisyonunda bulunan taşınmazların sulanabilir arazi, etek ve yamaçta bulunan arazilerin ise kuru tarım arazisi olarak tespitinin yapıldığı, dava konusu taşınmazın kuru tarla niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Mahkemece yapılan keşifte; taşınmazın % 5-7 eğimli olduğu, sulama yapıldığına dair emarenin bulunmadığı, taşınmazın dereden uzak olduğu gözlemlendiğinden Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararı yerinde bulunarak, davalının diğer temyiz nedenlerinin ve bozma kararının uyulan kısımlar yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bölgede kesinleşen ve bilirkişilerce sulu tarım arazisi olarak değerlendirilen taşınmazlar bulunduğunu, bu nedenle yeniden uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince dosyanın tetkikinden; Bölge Adliye Mahkemesince verilen kısmen direnme kararı yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.