Logo

5. Hukuk Dairesi2024/753 E. 2024/1613 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından tapuya konulan satış yasağı şerhinin terkini istemine ilişkin davada, davanın konusuz kalması nedeniyle vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği ve seri dava niteliğinin olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu şerh, yargılama devam ederken terkin edildiğinden davanın konusuz kaldığı, davalının dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderlerinin davalıya yükletildiği ve tek bir dava olması nedeniyle seri dava hükümlerinin uygulanmayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1127 Esas, 2023/1795 Karar

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemi davasında yapılan yargılama sonunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce direnme kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, dosyanın Yargıtay Hukuk Genel kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda Dairemiz bozma ilâmı uygun bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalının istemiyle 2942 sayılı Kanun’un 31/b maddesi çerçevesinde satılamaz şerhi konulduğunu, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek şerhin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki şerhin kaldırıldığını, şerhin terkini için öncelikle müvekkiline başvuru yapılmadan dava yolunun tercih edildiği gözetildiğinde aleyhe vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, aksi kabul edilecek olursa Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi çerçevesinde seri davalara ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli ve 2020/271 Esas, 2020/927 Karar sayılı kararı ile davalının talebi olmadan Tapu Müdürlüğünün sehven yaptığı hataya binaen şerhin konulduğunun anlaşıldığı, bu hususta herhangi bir dahli yahut işlemi bulunmadığından davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın pasif husumet (sıfat) yokluğu nedeniyle reddine, 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/437 Esas, 2021/3721 Karar sayılı kararı ile her ne kadar davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamından şerhin davalının talebi üzerine konulduğu ancak yargılama sırasında ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce şerhin terkin edildiğinin anlaşıldığı, Mahkemece dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilerek Avukatlık Ücret Tarifesi'nin 6 ncı maddesi uyarınca karar tarihindeki tarife ücretinin yarısı oranındaki 1.700,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi gerekirken yanlış gerekçeyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ancak yapılan bu yanlışlığın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve 1.700,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Buna karşın; Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli ve 2022/1743 Esas, 2022/2566 Karar sayılı kararı ile; ilk karar gerekçesinin yanında, seri davanın ihtiyari dava arkadaşlığının bir türü olduğu, somut olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100sayılı Kanun) 57 nci maddesinin birinci fıkrası anlamında ihtiyari dava arkadaşlığının varlığından bahsedilemeyeceği, zira dava konusu taşınmazlar ve maliklerinin her davada farklı olduğu, davaların yalnızca konu olarak benzerlik taşıdığı, benzer uyuşmazlıklarda seri dava bulunmadığı kabul edilerek verilen kararların Özel Dairece onandığı belirtilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.

C.Dairemizce Yapılan İnceleme Sonucu Dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna Gönderilmesi Kararı

Bölge Adliye Mahkemesini yukarıda tarih ve sayısı belirtilen sayılı direnme kararının, Dairemizce incelenmesi sonucunda 15.06.2022 tarihli ve 2022/3540 Esas, 2022/10991 Karar sayılı Dairemiz bozma ilâmı usul ve Kanuna uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, Dairemizin 15.12.2022 tarihli ve 2022/15136 Esas, 2022/18389 Karar sayılı ilâmı ile temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi ile değişik 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli ve 2022/1743 Esas, 2022/2566 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına direnme kararı üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda verilen 07.06.2023 tarihli ve 2023/5-35 Esas, 2023/596 Karar sayılı ilâmı ile Dairemiz bozma ilâmı uygun bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

E. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, taşınmaz üzerine tesis edilen 31/b şerhinin terkin edildiği, davanın esasına ilişkin talep yönünden dava konusuz kaldığı ve konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama harç ve giderlerinin davalıya yükletilmesine yönelik uyulan bozma ilamı doğrultusunda davacı vekili tarafınca açılan ve aynı gün duruşması yapılan dava dosya sayısı 1 adet olduğundan davanın seri dava olduğu kabul edilmeyerek vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; seri dava savunmalarının 3 yıl zaman geçtikten sonra kabul edilmesi sonucunda davacı tarafa ödenmesi gereken vekâlet ücretinin 8.950 TL olduğunu, bu halde 7.250 TL daha fazla vekâlet ücreti ödemek zorunda kaldıklarını ve kamu zararı ortaya çıkacağını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.