Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7574 E. 2025/3399 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar ile davalı idareler arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili ile ecrimisil istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın eski tarihli olması, imar durumu ve vergi değerleri gibi hususların yeterince incelenmemesi, 21 m²'lik kısım için açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi hatalı bulunarak, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli ve davalı idarelerin sorumluluğunun belirlenmesi için eksik incelemeyle hüküm kurulması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1967 Esas, 2024/531 Karar

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/95 Esas, 2022/341 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı İSPARK, davalı ... ve davacılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı İSPARK ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı İSPARK ve davalı ... vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 238.730,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

Hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; ecrimisil talebi yönünden davalı İSPARK ve davalı ... vekillerinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı ... vekilinin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat talebi için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, Yenibosna Mahallesi, 4799 parsel sayılı taşınmaza yol genişletmesi yapılarak fiilen el atıldığını, el atılan bölümün bir kısmının İSPARK tarafından otoprak işletmesi olarak kullanıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idareler vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmadıklarını, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, ecrimisil şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının davalı ... yönünden kabulüne, davalı İSPARK yönünden açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, ecrimisil istemi yönünden davalı ... ve davalı İSPARK yönünden kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar, davalı İSPARK ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; otopark olarak kullanılan kısımdan İSPARK’ın sorumlu tutulması gerektiğini, davalı ... Müdürlüğünce kamulaştırma yapılmış olması, aleyhine tezyidi bedel davası açılmış olması ve el atılan kısmın ana arter olması nedenleri ile bu davalının da kamulaştırma bedelinden sorumlu tutulması gerektiğini, davanın tam kabulüne karar verilip bilirkişi raporu kararın eki sayılmış olmasına rağmen çelişkiye düşülerek 908.100,00 TL eksik bedele hükmedildiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen m² birim bedelinin yüksek olduğunu, dava konusu taşınmaza emlak vergi değerinin 5 katı değer biçilmesinin hatalı olduğunu, el atma tarihinin belirlenmesi gerektiğini, 21 m² alan için davanın müvekkili idare yönünden husumetten reddi gerektiğini, ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Davalı İSPARK vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın müvekkili şirket tarafından işgal edilmediğini, ecrimisil bedelinin yüksek belirlendiğini, hükme esas alınan ek raporda bir araç dahi park etmeye müsait olmayan alandan bahsedilmekte olup davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 21,00 m²lik kısmının daha önceden ... tarafından usulüne uygun olarak kamulaştırıldığı, dava konusu taşınmazın 20,18 m²lik kısmının fiilen yol üzeri otopark olarak İSPARK tarafından kullanıldığı, 67,99 m²lik kısmına ... tarafından kaldırım olarak el atıldığı belirlenmiş, dava konusu taşınmazın 2021 yılı emlak vergisi rayici 8.756,91 TL olup bilirkişi heyetince emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle dava konusu taşınmaza değer biçildiği, ecrimisil hesabının İSPARK'ın tarifesi dikkate alınarak yapıldığı, dava konusu taşınmazın bir kısmı İSPARK tarafından otopark yeri olarak kullanıldığından bu şekilde ecrimisil hesabı yapılmasında usul ve kanuna aykırılık görülmediği, kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak dava tarihindeki değerini belirleyen usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre el atma ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın imar durumu ve konumuna göre belirlenen bedelin de uygun olduğu, dava konusu taşınmaza ilişkin usulüne uygun olarak yapılmış kamulaştırma işlemi bulunmadığı, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ve davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile Mahkemece davanın bilirkişi raporuna dayanılarak tam olarak kabulüne karar verildiği hâlde, yazılı olduğu şekilde nedeni belirtilmeden daha düşük bedele hükmolunmuş olması hatalı bulunduğundan, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davalı ... yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisl talebinin kabulüne, davalı İSPARK yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinin husumetten reddine, ecrimisil talebinin kabulüne, davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve davalı İSPARK vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4 uyarınca maktu harca hükmedilmesi gerektiğini, hükme esas alınan 21.03.2022 tarihli ek raporda 908.100,00 TL’nin davalı İSPARK payına ayrı olarak hesaplandığı görülmekle bedel ve sorumluluk yönünden hatalı karar verildiğini, müvekkili idare aleyhine 88,17 m²lik alanın bedeline hükmedildiği hâlde, 67,99 m²lik alanın terkinine karar verilmiş olup 20,18 m²lik kısmın da yol olarak terkini gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı İSPARK vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; "Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı, bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, nispi harca hükmedilmesi doğrudur.

4. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Buna karşın; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak alınan Kocasinan Mahallesi 1508 parsel sayılı taşınmazın satış tarihinin 02.06.2005 olması nedeniyle eski tarihli bu satışın emsal olarak değerlendirilmesi doğru olmadığı gibi, emsal alınan taşınmazın satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın 2021 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ve dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranı Belediye İmar Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 2021 yılı emlak vergisine esas m² değeri ile emsal taşınmazın 2020 yılı emlak vergisine esas m² değeri karşılaştırılmak suretiyle eksik ve hatalı inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

6. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranının Belediye İmar Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, bozmayı gerektirir.

7. Dava konusu taşınmazda yol olarak el atılan 20,18 m² ile kaldırım olarak el atılan 67,99 m² olmak üzere toplam 88,17 m²lik kısmın bedelinin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verildiği hâlde, 67,99 m²nin adı geçen davalı lehine tapudan terkinine karar verilmesi hatalıdır.

8. Dava konusu 515,00 m² yüzölçümlü taşınmazın 21,00 m²lik kısmının Karayolları Genel Müdürlüğünün 27.05.1985 tarihli kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği, davacılar murisi ... tarafından Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/15 Esas, 1992/248 Karar sayılı dosyasında açılan tezyidi bedel davasının kabulüne hükmedilmekle kamulaştırma işleminin kesinleştiği anlaşıldığından açılan davanın 21 m²lik kısım için hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde husumetten reddine karar verilmesi yerinde değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı ... ve Davalı İSPARK Vekillerinin Ecrimisile İlişkin Temyizi Yönünden;

Temyiz dilekçelerinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı ... Vekilinin Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalılardan ... ile İSPARK'tan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.