Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7585 E. 2025/2449 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeline ilişkin kesinleşmiş davada faize hükmedilmemesi nedeniyle sonradan açılan faiz davasının kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında faiz talebi hakkında açıkça bir hüküm bulunmaması ve bu durumun yeni bir dava konusu yapılabilmesi gözetilerek, faiz davasının kabulüne ve hükmedilen faize faiz işletilmesi yanlışlığının düzeltilerek kararın onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2445 Esas, 2024/767 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 40. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/415 Esas, 2022/36 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin açılan davada hükmedilmeyen faiz alacağının tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından tarafından temyiz edilmekle; kesinlikle süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından el atıldığından İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/324 Esas, 2019/469 Karar sayılı kararı ile bedele hükmedildiğini, 21.12.2020 tarihinde kesinleştiğini, buna göre davacı müvekkili ... hissesine isabet eden bedel olan 2.523.920,00 TL'nin davalı ... tarafından davacı müvekkile ödenmesine karar verildiğini, fakat faize yönelik bir hüküm kurulması gerekirken kurulmadığını, müvekkili ...'in i'nde düzenlenen 21.10.2016 tarihli ve 10871 yevmiye numaralı temlikname ile taşınmazdaki hissesinin (dava hakları dahil) bütün hak ve alacaklarını temlik aldığını, tüm bu sebeplerle, İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/324 Esas, 2019/469 Karar sayılı kesinleşmiş kararında ödenmesine karar verilen kamulaştırmasız el atma sebepli tazminat bedeli 2.523.920,00 TL'nin dava tarihinden hükmün kesinleşme tarihine kadar olan yasal faizi için, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL'nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hatalı olduğunu, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında verilen karara karşı davacı faiz yönünden istinaf talebinde bulunduğunu, davacı davanın esas yönünden incelenmesinin önüne geçmek için istinaf başvurusundan feragat ettiğini, davalı idare katılma talepli istinafa başvurduğundan davalı idarenin de istinaf talebinin reddine karar verildiğini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dosyasında faiz dava konusu yapıldığından kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile 1.075.189,92 TL alacağın 100.000,00 TL'sine dava tarihinden, 975.189,92 TL'sine ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; öncelikle davanın reddine karar verilmesini, işbu dava belirsiz alacak davası olarak açılmış ise de belirsiz alacak davası şartlarını taşımadığını, İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/324 Esas sayılı dava dosyası neticesinde verilen karara karşı davacı tarafından faize ilişkin hüküm kurulmadığı gerekçesiyle istinaf yoluna başvurulduğu, daha sonradan davacı tarafın istinaf başvurusundan feragat ettiğini, davacının faiz talebinden de feragat ettiğinin anlaşıldığını, davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca davacı dava tarihinden hükmün kesinleşme tarihine kadar faiz talep ederek faize faiz işletilmesini istediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte kararın kesinleşme tarihi tespit edilerek bu tarihe kadar ki zaman için faiz hesaplaması yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından davalı idare aleyhine İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/324 Esas, 2019/469 Karar sayılı kararı ile açılan davada 2.523.920,00 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği, dava dilekçesinde faiz talebinin olmaması nedeniyle mahkemece faize hükmedilmediği, verilen kararın 21.12.2020 tarihinde kesinleştiği, İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/324 Esas, 2019/469 Karar sayılı kesinleşmiş kararında ödenmesine karar verilen kamulaştırmasız el atma sebepli tazminat bedeli 2.523.920,00 TL'nin dava tarihinden hükmün kesinleşme tarihine kadar olan yasal faizi için bilirkişi tarafından düzenlenen raporla faiz alacağının tespit edildiği sabit olmakla; mahkeme kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırı bir husus bulunmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirtiği hususları tekrarla kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine dair açılan davada hükmedilmeyen faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 131 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, davacı Yanula Daba tarafından açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının yargılaması sırasında davacıya davanın temlik edildiği, yapılan yargılama sonucunda temlik alan lehine bedele hükmedildiği, ancak talepte bulunulmasına rağmen faize hükmedilmediği ve kararın davacı tarafından istinaf yoluna, davalı idare tarafından ise katılma talepli olarak istinaf yoluna başvurulduğu, davacı tarafın istinaf talebinden feragat etmesi nedeniyle istinaf başvurusunun feragat nedeniyle, davalı idarenin ise istinaf talebinin reddine karar verildiği, davalı idare vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz denetiminden de geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.

3. 6100 sayılı Kanun’un 297 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”

4. Mahkemece, olumlu veya olumsuz olarak karara bağlanmamış bir iddia, yeni bir dava konusu yapılabileceğinden; kesin hükmün varlığından söz etme imkanı da bulunmamaktadır.

5. Bu durumda, açılan bir davada faiz isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş ise, hükmü temyiz etmeyen davacının sonradan faiz istemiyle dava açmasına engel bir durum oluşturmamaktadır.

6. Dosya kapsamına göre bilirkişi raporu ile tespit edilen faiz bedeli esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

7. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

8. Tespit edilen faiz bedeline faiz yürütülmesi kararın bozulması gerekmiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin ikinci paragrafında yer alan "100.000,00 TL'sine dava tarihinden 975.189,92 TL'sine ise ıslah tarihi olan 13.09.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” ibaresi çıkartılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.