"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/16 Esas, 2024/821 Karar
DAVA TARİHİ : 19.02.2020
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ...ili, ..., ...Mahallesi 325 parselin 1946,36 m²sinin, 384 parselin 2205,72 m²sinin, 2063 parselin 877,20 m²sinin kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.09.2021 tarihli ve 2020/80 Esas, 2021/598 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.03.2023 tarihli ve 2022/725 Esas, 2023/445 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazların niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının taşınmazların konumuna uygun düştüğü, değerlendirmeye alınan münavebe ürünlerinin yörenin münavebe sistemine uygun ve resmi verilerle uyumlu bulunduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, ancak mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubu ile kalan fark bedele faiz işletilmesi gerekirken, bedelin tamamına faiz işletilmesi ve faiz başlangıç tarihinin hatalı yazılmasının ve davalı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olması nedeniyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.03.2023 tarihli ve 2022/725 Esas, 2023/445 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği gün itibarıyla dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerektiği, dava konusu taşınmazların bedeli belirlenirken devlet destekleme birim fiyatı eklenmek suretiyle metrekare birim bedeli belirlenmesinin hatalı olduğu, Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü verileri dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazların net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dosyada bulunan resmi verilerin bilirkişi raporunda esas alınan verilerle uyumlu ve bölgenin münavebe sistemine uygun olduğu, bilirkişi kurulunca uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının taşınmazların niteliği ve konumuna uygun düştüğü anlaşıldığından, Yargıtay bozma ilamı ve ek bilirkişi raporu doğrultusunda hükmün düzeltilerek davanın Kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının % 4 alınmasının hatalı olduğunu, Malkara İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin kullanılmamasının hatalı olduğunu, devlet tarafından verildiği iddia edilen destek fiyatlarının eklenmemesi gerektiğini, objektif değer artışı uygulanmasının yanlış olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hesaplamanın dava tarihindeki resmi verilere göre yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunda üretim masraflarının çok yüksek belirlendiğini, brüt gelirin 1/3'ü oranında alınması gerektiğini, objektif değer artışının çok düşük belirlendiğini, dava konusu taşınmazların kalan kısımlarında değer azalışı hesabının hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.