Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7632 E. 2025/2812 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ana gayrimenkuldeki bağımsız bölümlerin arsa paylarının değeriyle orantılı olup olmadığı ve yeni arsa paylarının tapuya tescili.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, delilleri, uygulanabilir hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2332 Esas, 2024/291 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/266 Esas, 2021/427 Karar

Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere değerleriyle doğru orantılı arsa payı verilmediği gerekçesiyle Mahkemece yeni arsa paylarının belirlenerek tapuya tesciline karar verilmesi talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ..., ..., ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz malikleri ..., ..., ..., ... ve ... O. H. ... ile ..., ... ve ...'in aralarında 21.10.1968 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 4 üncü maddesinde arsa sahiplerinin 630/2000 hisseyi uhdelerinde tutarak 1370/2000 hissesini ipotek karşılığı ve ayrıca inşaatın teminatı karşılığı müteahhitlerden bir bedel olmaksızın temlik edecekleri, inşaatın teminatı müteahhitlerin mukavele ve yapı şartnamesine uygun olarak tapuları ile beş daireyi iskan müsadesi çıkarılıp, üç garajla birlikte tam olarak teslim edildiği zaman müteahhitlere iade edeceği" şeklinde düzenlendiğini, 01.01.1971 tarihli yönetim planının 3 ncü maddesinde 23-24-25-26-27 nolu garajlar ve 13-14-15-16-17 nolu daireler sırasıyla ..., ..., ..., ... ve ... O.H. ...'ın ... sokak garaj giriş bahçe kapısından garajlara kadar plan tasdikli yolu 23, 24, 25, 26 ve 27 nolu garaj sahiplerine ait müsavi hisselerde eklentisidir şeklinde düzenlendiğini, davaya konu inşaatın bitirildiğini, sözleşmeye göre 1370/2000 hissenin iki müteahhite temlik edildiğini, ancak inşaata başlandığında arazide kot farkı olmasının etkisi ile çıkan alanın müteahhit tarafından fazla kazanç elde edilmesi amacı ile fazladan daire yapıldığını, davacının maliki olduğu 22 nolu bağımsız bölüm arsa payı 40/2000 olup, arsa malikleri ile arasındaki farkın müteaahitin fazladan yapmış olduğu bağımsız bölümlere ayırmış olduğu arsa payından kaynaklandığını, yönetim planının son sayfasında tüm bağımsız bölümlerin arsa paylarının tek tek belirtilmiş olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine, Mahkemenin aksi kanatte olması durumunda, davacının muhataplarının, müteahhitten daire alan 1370/2000 hisse sahibi diğer kat malikleri olduğunu, talebin sadece bu daire malikleri arasında değerlendirilmesine, müvekkili ...'a ait 126/2000 arsa payının müvekkili ...'a 126/2000 arsa payının ve müvekkili ...'a ait 126/2000 arsa payının dava dışı bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın maliki olduğu 2. bodrum katında bulunan bağımsız bölümün gerek fiziki özellikleri gerekse değeri açısından diğer bağımsız bölümlere oranla daha düşük niteliklere haiz olduğundan söz konusu taşınmazın arsa payının belirlenmesinde bir yanlışlık söz konusu olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın maliki olduğu 2. bodrum katında bulunan bağımsız bölümün gerek fiziki özellikleri gerekse değeri açısından, diğer bağımsız bölümlere oranla daha düşük niteliklere haiz olduğundan söz konusu taşınmazın arsa payının belirlenmesinde bir yanlışlık söz konusu olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda arsa paylarında hata olduğunun belirtildiğini ancak mahkemece bilirkişi raporu dikkate alınmadan ret kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun neden dikkate alınmadığının gerekçesinin kararda yeterince açıklanmadığı gibi itirazlar konusunda da bilirkişiden ek rapor alınmadan karar verilmesinin hatalı olup kararın kaldırılarak bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekili istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını kararın eksik araştırma ve inceleme neticesinde verildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.

2. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.