"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1583 Esas, 2024/1106 Kara
DAVA TARİHİ : 19.05.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/172 Esas, 2022/156 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idareler vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleştirilen davaların dava dilekçelerinde özetle; müvekkillerinin hissedar olarak maliki olduğu Bursa ili, ..., Hamitler Mahallesi, 6400 ada 175 parsel sayılı taşınmazın, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen yolda kısmen ilköğretim alanında kaldığını, dava konusu taşınmaza davalı idareler tarafından kamulaştırmasız olarak kamusal hizmete açık ve kalıcı biçimde yol yapılmak suretiyle fiili ve hukuki olarak el atıldığını belirterek belirlenecek tazminat bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davasının şartlarının oluşmadığını, dava konusu taşınmazın fiili/eylemli olarak el atılmayan kısımlarının bedelinin tazmin edilmesi gerektiği şeklindeki talebin ve yorumların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin herhangi bir işlem tesis edilmediği gibi taşınmaza fiilen müdahale de edilmediğini, davacının iddia ettiği zararın kaynağının müvekkili idare değil, imar planı olduğunu, belediye, yol olarak el atıldığı iddia edilen alanların yapım, bakım ve onarımının ilçe belediyelerinin sorumluluğunda olduğunu, öncelikle dava şartı yokluğu ve zamanaşımı, görev ve husumet yönünden davanın reddine, aksi takdirde esas yönünden davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
3. Birleştirilen dosyada davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyaların birleştirilmesinin müvekkili belediyenin savunma hakkını kısıtlar mahiyette olduğundan dosyaların tefrik edilerek incelenmesini, dava konusu taşınmaz da fiili el atma olup olmadığının araştırılması gerektiğini ve işbu davanın idari yargının görev alanında olduğunu, bu surette görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın süresi içinde açılıp açılmadığının zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçirilip geçirilmediğinin Mahkemece araştırılması gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile el atılan bölümlerin yol olarak terkinine, Hazine adına ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece görev itirazlarının değerlendirilmediğini, husumet itirazlarının dikkate alınmadığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen m² bedelinin oldukça yüksek olduğunu, davanın belediyeleri lehine reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını, tazminat miktarının yüksek olduğunu, emsal seçiminin hatalı olduğunu, emsal kıyaslamasının usulüne uygun yapılmadığını, proje bütünlüğü ilkesinin uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Bursa ili, ..., Hamitler Mahallesi, 6100 ada 175 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle belirlenen bedelin davalı idarelerden tahsiline dair Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek davalı idareler vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idarelerden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Bursa ili, ..., Hamitler Mahallesi, 6400 ada 175 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi, fiilen el atılan alanların ve proje bütünlüğü ilkesi uyarınca el atılan bölümlerden arta kalan bölümlerin de alınan rapor uyarınca bedeline hükmedilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idareler vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Hükme esas alınan 30.09.2021 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın A harfi ile gösterilen 366.47 m²lik kısmına yol olarak el atılması sebebiyle bedeline hükmedildiği hâlde, bu bölümün tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmemesi hatalı olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan ve resen gözetilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
1. Davalı idareler vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2.Kamu düzenine ilişkin olarak yapılan değerlendirme sonucunda, temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3) İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının B harfi ile gösterilen bölümünün tescile ilişkin 2 nci bendinin sonuna gelmek üzere “dava konusu taşınmazın A harfi ile gösterilen 366.47 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine" cümlesi yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı kalan harçların davalı Belediyelerden ayrı ayrı alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.