Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7690 E. 2025/972 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli ile ilgili olarak açılan davada, taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareye tescili hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metoduna göre değer biçilmesi gerektiği ve mahkemenin kararında hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin taşınmazın bedelinin davacıya ödenmesine ve davalı idare adına tesciline dair kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/42 Esas, 2024/147 Karar

DAVA TARİHİ : 27.11.2014

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yozgat ili, ..., ... Mahallesi 4937 parsel sayılı 1881.16 m²lik taşınmaza ilişkin olarak (yeni 147 ada 238 ve 239) Ankara-Sivas hızlı tren projesi kapsamında TCDD Genel Müdürlüğü tarafından Yozgat l. Asliye Hukuk Mahkemesinde acele kamulaştırma davası açıldığını, ancak kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasının açılmadığını, müvekkilinin mağdur edildiğini, kamulaştırma işlemi yapmadan taşınmazı kullanan idarenin bu davranışının aynı zamanda haksız fiil teşkil ettiğini, bu nedenlerle taşınmazın bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları ve dava sonucunu artırma hakları saklı kalmak üzere 5.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kuruluş ile davacı arasında herhangi bir hukuki ilişki olmadığını, davacı şirket ile müvekkili idare arasında hiçbir özel hukuk ilişkisi bulunmaması dolayısıyla davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu edilen taşınmazın Ankara-Sivas demiryolu projesi Yerköy Yozgat alt yapı yapım inşaatı işine ait güzergahta kaldığını, dava konusu taşınmazın müvekkili kurum tarafından kullanıldığı iddia edilmiş ise de yapılan incelemede dava konusu taşınmaza herhangi bir müdahalede bulunmadığının anlaşıldığını, bu nedenlerle müvekkili kuruluş aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 03.05.2016 tarihli ve 2014/1430 Esas, 2016/391 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 16.794,90 TL irtifak bedeli tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı idare lehine daimi irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 03.05.2016 tarihli ve 2014/1430 Esas, 2016/391 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; el atılan ve 07.02.2016 tarihli fen bilirkişi raporu krokisınde A ve B harfleriyle gösterilen beton kapakların kapladığı alanın mülkiyet bedeline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu taşınmazın geometrik durumu, yüzölçümü tünel güzergahı dikkate alınarak irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının taşınmazın tüm değerinin %35'i olacağı gözetilmeden daha yüksek oranda değer düşüklüğü tespit eden rapora göre irtifak hakkı bedelinin yüksek tespiti ve acele kamulaştırma kararı ile tespit edilen ve davalıya ödenen bedelin dava konusu taşınmazın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 11.03.2021 tarihli ve 2018/122 Esas, 2021/163 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne 7,871,93 TL kamulaştırmasız el atmaya ilişkin irtifak bedeli tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı TCDD Genel Müdürlüğü adına daimi irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 11.03.2021 tarihli ve 2018/122 Esas, 2021/168 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dairemizin 21.02.2018 tarihli ve 2016/21034 Esas, 2018/2414 Karar sayılı bozma ilamında maddi hataya dayalı olarak kamulaştırmanın irtifak kamulaştırması olarak değerlendirildiği; ancak, Yozgat l. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2011 tarihli ve 2011/559 Esas, 2011/767 Karar sayılı acele kamulaştırma kararında eski 4937 parsel sayılı taşınmazın 1.881,16 m²sinin mülkiyet kamulaştırılmasının istenildiği, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ek kamulaştırma planı kapsamında dava konusu taşınmazların mülkiyet kamulaştırma bedellerinin hesaplanarak kendi adlarına tescil edilmesini talep ettiği, davacının dava dilekçesinde taşınmaz bedelinin tahsili talebiyle dava açtığı da gözetilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22 nci maddesinin a bendi uyarınca yenileme sonrası 147 ada 5 parsel numarasını alan dava konusu taşınmazın ifrazı sonucu oluşan 147 ada 238 parselin 1.424,96 m² ve 147 ada 239 parselin 456,19 m²sinin mülkiyet kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerekirken irtifak kamulaştırması kararı verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne 34.208,69 TL kamulaştırmasız el atma bedeli tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu taşınmazların tapu kaydı iptaliyle davalı idare adına tesciline karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın yerleşmeye ve yapılaşmaya çok uygun bir konumda bulunduğunu, irtifak hakkı kurulması ile müvekkile ait kıymetli arazinin değerinin, neredeyse yok pahasına indirildiğini, çünkü üzerinde ağaç dikmek dahil hiçbir yapılaşmaya gidilemeyeceğini, tünel geçtiğini ve yapılaşmaya gidilemeyeceği için, tarım arazisi değerine indirildiğini, farklı bir maksatla irtifak hakkı kurulsa, mesela araziden kablo geçirilse ve üzerinde yapılaşmaya gidilebilse değerinin bu derece etkilenmeyeceğini, yakınındaki arazilerde çeşitli tesisler yapılarak, onların değeri olağanüstü artacak iken, müvekkiline ait arazinin değerinin irtifak sebebiyle, hiçbir yapılaşma yapılamayan sıradan bir taşınmazdan farkı kalmayacağını, hem irtifak sebebiyle arazinin değerinin çok düşürülmesine sebebiyet verilmesi, hem de taşınmazın özel durumunu ve şartlarını gözetmeyerek, onu etkileyen hiçbir özel unsur yokmuş gibi muamele edilerek mülkiyet değerinin yüzde % 35 ini geçemeyeceği kuralına tabi tutulmasının ve müvekkiline çok düşük değer ödenmesinin doğru olmadığını, ayrıca 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu madde gereğince geri ödemelerde faiz alınamayacağı hükme bağlandığı hâlde, kararda faize hükmedildiğini, ek olarak Mahkeme kararındaki kamulaştırmaya da itiraz ederek, dava konusu yer ile ilgili irtifak kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebeye alınan ürünlerin hatalı olduğunu, civar arazilerde yaygın olarak buğday- arpa tarımı yapılmasını rağmen, buğday, arpa ve nohut alınmasının hatalı olduğunu, verim miktarlarının yüksek olduğunu, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metoduna göre değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.