Logo

5. Hukuk Dairesi2024/774 E. 2024/3778 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından davacıya ait taşınmaz üzerine konulan satılamaz şerhinin terkini talebi üzerine açılan davada, seri dava niteliğinin kabul edilip edilmeyeceği ve buna bağlı olarak vekâlet ücretinin miktarı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun seri dava niteliğinin kabulüne ilişkin bozma kararına uyması ve buna göre vekâlet ücretine hükmetmesi doğru bulunarak, davalı idarenin temyiz itirazları reddedilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1121 Esas, 2023/1803 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini davasında yapılan yargılama sonunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce direnme kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda Dairemiz bozma ilâmı uygun bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmazın tapu kaydı üzerine davalının istemiyle 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesinde satılamaz şerhi konulduğunu, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek şerhin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki şerhin kaldırıldığını, şerhin terkini için öncelikle müvekkiline başvuru yapılmadan dava yolunun tercih edildiği gözetildiğinde aleyhe vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, aksi kabul edilecek olursa Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 22 nci maddesi çerçevesinde seri davalara ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2021 tarihli, 2021/416 Esas, 2021/644 Karar sayılı kararı ile; davalının talebi üzerine davacıya ait taşınmaz üzerine konulan şerhin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, şerhin terkinine, 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekilli istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2021 tarihli ve 2021/3045 Esas, 2021/3682 Karar sayılı kararı ile terkine ilişkin verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ancak terkin kararının davacının taşınmazdaki hissesiyle sınırlı olarak verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, resen yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki şerhin davacının hissesi bakımından terkinine, 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görümemiştir. Buna karşın; Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli ve 2022/1733 Esas, 2022/2572 Karar sayılı kararı ile ilk karar gerekçesinin yanında, seri davanın ihtiyari dava arkadaşlığının bir türü olduğu, somut olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 57 nci maddesinin birinci fıkrası anlamında ihtiyari dava arkadaşlığının varlığından bahsedilemeyeceği, zira dava konusu taşınmazlar ve maliklerinin her davada farklı olduğu, davaların yalnızca konu olarak benzerlik taşıdığı, benzer uyuşmazlıklarda seri dava bulunmadığı kabul edilerek verilen kararların Özel Dairece onandığı belirtilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.

C. Dairemizce Yapılan İnceleme Sonucu Dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna Gönderilmesi Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararının, Dairemizce incelenmesi sonucunda 16.06.2022 tarihli ve 2022/4531 Esas, 2022/11093 Karar sayılı Dairemiz bozma ilâmı usul ve kanuna uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, Dairemizin 15.12.2022 tarihli ve 2022/14978 Esas, 2022/18390 Karar sayılı ilâmı ile temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6100 sayılı Kanun'nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli ve 2022/1733 Esas, 2022/2572 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına direnme kararı üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda verilen 21.06.2023 tarihli ve 2023/5-32 Esas, 2023/655 Karar sayılı ilâmı ile Dairemiz bozma ilâmı uygun bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

E. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, davanın kabulüne, uyulan bozma ilamı doğrultusunda davacı vekili tarafından açılan ve aynı gün duruşması yapılan dava dosya sayısı 52 adet olduğundan davanın seri dava olduğu kabul edilerek vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; seri dava savunmalarının 3 yıl zaman geçtikten sonra kabul edilmesi sonucunda davacı tarafa ödenmesi gereken vekâlet ücretinin 7.160 TL olduğunu, bu halde 5.800 TL daha fazla vekâlet ücreti ödemek zorunda kaldıklarını ve kamu zararı ortaya çıkacağını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.