"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1463 Esas, 2024/1562 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/77 Esas, 2023/203 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Bölgesi adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesince gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Uşak ili, ..., 237 ada 3 parsel ve 238 ada 4 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların Sanayi Bölgesi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazların arsa niteliğinde olduğunu, emsal karşılaştırması yapılarak gerçek değerlerinin tespitini ve tespit edilen bedele kamulaştırma tarihinden itibaren işleyecek mevzuatın öngördüğü en yüksek faiz ile birlikte davacıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davacı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Sanayi Bölgesi adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin yüksek belirlendiğini, Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeline dair daha önce ödenen acele el koyma bedeli ve ilk karada ödenen kamulaştırma bedelleri dikkate alındığında ikinci karar gereğince hükmedilen bedel arasındaki fazla ödenen fark kamulaştırma bedellerinin tahsili yönünde infazda tereddüte yol açacak ve belirsizlik yaratacak şekilde hüküm kurulduğunu, fazla ödenen fark kamulaştırma bedellerinin tahsilinde faiz başlangıç tarihleri yönünden idare aleyhine faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazların arsa niteliğinde olduğunu, bedelin düşük belirlendiğini, objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini, kararın yasal süre içinde verilmediğini, faiz ve nemalandırma hususlarında kararın hatalı olduğunu, mülkiyetin ihlal edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazların zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Mahkemece 2021 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle son 5 yılın verileri alınarak değerlendirme yapılması istenmişse de hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye alınan kavunun 2016 yılında normal koşullarda İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarları sorulmadan Tarım ve Orman Müdürlüğünce tespit edilen verim değeri bulunmadığı gerekçesiyle 2016 yılı verileri hariç tutularak, 2020, 2019, 2018 ve 2017 yılı verilerinin ortalaması alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
5.Dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri değerlendirildiğinde benzer özellikte oldukları hâlde, uygulanan objektif değer artış oranları arasında fahiş fark bulunduğu, ayrıca dava konusu taşınmazlara yakın konumda bulunan 251 ada 5 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar için objektif değer artış oranının % 350 ve %300 oranında belirlendiği ve Dairemizin 2024/882 Esas, 2024/7146 Karar sayılı kararı ile onandığı dikkate alındığında taşınmazların tespit edilen değerlerine uygulanan objektif değer artış oranlarının uygun olmadığı anlaşılmış olup dava konusu 238 ada 4 parsel sayılı taşınmaz için davacı idarenin kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen değerden dahi daha düşük bedel belirleyen rapora göre hüküm kurulması hatalıdır.
6. Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubuyla oluşan fark kamulaştırma bedeline davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak gösterilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin temyiz itirazları kısmen yerinde olduğundan, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Taraflardan alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
K A R Ş I O Y
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı ve müstakar kararlarında Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest davalara uygulanacağına dair iştirak ettiğim kabulü nazara alınarak buna karşın, davalı tarafın açıkça, "Yasal Faiz"in dışında bir "Faiz" uygulamasına ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26/1 inci maddesinde düzenlenen “Taleple bağlılık ilkesi” kapsamında değerlendirilebilecek bir temyiz talebi de bulunmadığından, sonucu itibarıyla katıldığım, Dairemiz Sayın çoğunluğu tarafından verilen bozma kararının, "Değerlendirme" bölümünün 6 No.lu bendinde yazılı olan ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmünün iptali yönünde Anayasa Mahkemesi tarafından verilen ve 01.08.2023 tarihli, 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 05.04.2023 tarihli, 2022/83 Esas-2023/69 Karar sayılı iptal kararına aykırı kabulün gerekçesine faiz başlangıç tarihi yönüyle açıkladığım sebeplerle katılmıyorum. 24.02.2025