"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1867 Esas, 2024/770 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/326 Esas, 2023/192 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesinden sonra ve Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce, davacı vekilince ibraz edilen davadan feragat edilmesine ilişkin dilekçe doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesince feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 13.03.2024 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değer 378.290,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamayacağı açıktır. Eldeki davada ise reddine hükmedilen bedelin 5.503.700,00 TL olduğu dikkate alındığında temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 13.03.2024 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, ..., ... Mahallesi 49977 ada 3 parsel sayılı taşınmazın imar planında ağaçlandırılacak alan olarak ayrılmak suretiyle el atıldığını, taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; hukuki el atmaya ilişkin davada idare mahkemeleri görevli olduğundan görev yönünden davanın reddine karar verilmesini, dava dilekçesinde taşınmazın imar planında ağaçlandırılacak alan olarak ayrıldığının belirtildiğini, ancak müvekkili Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 09.08.2016 tarihli ve 1505 sayılı kararıyla kullanımının "Ticari Rekreasyon Alanı" olarak değiştirildiği, tapu kayıtlarının beyanlar hanesinde "Etimesgut Belediye Başkanlığı Plan ve Proje Müdürlüğünün 15.03.2022 tarihli ve 56555 sayılı yazısı ile, Ankara 11. İdare Mahkemesinin 10.03.2022 tarihli ve 2021/715 Esas sayılı kararı ile Ankara ili, ..., ... Mahallesi 85126/1 no'lu parselasyon planının iptaline karar verildiği belirtilmiştir." ifadesinin yer aldığı, bahsi geçen imar planının iptal edilmesiyle dava konusu taşınmazın plansız konuma düştüğünü, plansız kalan bir alanda kısıtlılığın oluşmayacağını, bu nedenle tazminatı gerektirir bir mağduriyetin bulunmayacağının açık olduğunu, taşınmaza müvekkili idarece fiilen el atılmadığını ve taşınmazın tarım alanı olarak kullanılmaya devam edildiğini davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı kapsamında "Ağaçlandırılacak Alan" kullanımında iken maliklerin mağduriyetinin giderilmesi ve taşınmazın özel kullanımının önünün açılması için Belediye Meclisinin 09.09.2014 tarihli ve 1543 sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli ... Planı değişikliği ile "Ticari Rekreasyon Alanı" kullanımına dönüştürülerek yapılaşma koşulları verildiğini, söz konusu plan değişikliğinin Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine Mahkeme kararı doğrultusunda taşınmazın kullanımının yine "Ticari Rekreasyon Alanı" kullanımında plan notu ilavesi ile 1/5000 ölçekli ... Planı değişikliğinin onaylandığını, özel kullanıma konu olacak şekilde kullanım amacı getirildiğinden hukuki el atmadan söz edilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin dosyaya sunduğu 08.03.2024 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirdikleri, 6100 Kanun'un 311 inci maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, aynı Kanun'un 310 uncu maddesinde ise hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği hususlarının düzenlendiği, yapılan incelemede davacı tarafından verilen vekâletnamede davadan feragat etme yetkisi bulunduğu ve vekilin bu yetkiye istinaden 6100 sayılı Kanun'un 307 ve devamı maddeleri gereğince usulüne uygun olarak davadan feragat ettiğinin anlaşıldığı, bu nedenle davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama sırasında tanzim edilen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın değerinin 5.503.700,00 TL olarak ıslah edildiğini, dava değeri dikkate alındığında feragat nedeniyle davanın reddine karar verilip davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmolunurken miktar itibarıyla kesin olarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6 ncı maddesi ile 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi durumunda davalı taraf lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca fiili el atma söz konusu olmadığından davalı idare lehine hükmolunacak vekâlet ücretinin de maktu olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. lk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesine gelmiş ise de istinaf aşamasında davacı taraf davadan feragat ettiğinden; Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek 1 inci maddesinde hukuki el atma düzenlendiğinden, hukuken el atılan dava konusu taşınmaz yönünden 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrası ve Dairemizin yerleşik uygulamaları gereği maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 13.03.2024 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
3. Davacı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "356.074,00" sayısının hükümden çıkartılması, yerine “17.900,00” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.