Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7821 E. 2025/3597 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında kentsel rekreasyon alanı olarak belirlenmesine rağmen fiili el atma olmamasına karşın, idarenin uzun yıllar planı hayata geçirmemesi, suskun kalması ve işlem tesis etmemesi suretiyle mülkiyet hakkına müdahalede bulunarak kamulaştırmasız el koyma olgusunu gerçekleştirmesi ve Yargıtay içtihatları gözetilerek, emsal karşılaştırma yöntemiyle taşınmazın değerinin tespiti ve bedelinin idareden tahsiline karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1220 Esas, 2024/1312 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/498 Esas, 2023/31 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; Ankara ili, ..., ... Mahallesi 29018 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece fiili el atma olgusu gerçekleşecek şekilde kamulaştırmasız el atıldığından bahisle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuka aykırı şekilde karar verildiğini, dava konusu taşınmaz kentsel rekreasyon alanı olarak ayrılmış iken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının 05.07.2022 tarihli ve 1316 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli ... Planınından özel rekreasyon alanı kullanımına dönüştüğünü ve maliklerin tasarrufuna bırakıldığı, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinin Çankaya Belediye Başkanlığının 02.02.2023 tarihli ve 62 sayılı kararı ile onaylandığını, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığında onay sürecinin devam ettiğini, plan takdidatları ve satın alma üzerinden 5 yıl geçip geçmediğinin araştırılmadığını, bu husutaki Danıştay kararlarının ve özel mülkiyete bırakılan taşınmazlar yönünden davanın kabul edilmeyeceğine dair Anayasa Mahkemesi kararlarının dikkate alınmadığını ileri sürülmüştür.

Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın Çankaya Belediye Meclisinin 08.12.2004 tarihli ve 404 sayılı kararıyla uygun görülerek Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.03.2005 tarihli ve 685 sayılı kararı ile tadilen onaylanan 1/1000 ölçekli “Beytepe III.Etap Toplu Konut Alanı Uygulama İmar Planı” sınırları kapsamında “Kentsel Rekreasyon Alanı” kullanımında kaldığı, parselin 81205 nolu parselasyon planı kapsamında düzenlemeye alınan parsellerin kamu alanlarına ayrılan payların tahsisinden oluşturulduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu parseli kapsayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının 2015 tarihli ve 1734 sayılı plan tadilatına ilişkin kararı ile 1/5000 ölçekli ... Planı değişikliğinde “Ticari Rekreasyon Alanı” kullanımına ayrıldığı; fakat söz konusu ... Planına uygun olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının bulunmadığı, iş bu imar plan değişikliğinin iptali istemiyle Ankara 14. İdare Mahkemesinde açılan davanın sonucunda Mahkemenin 2019/1462 Esas, 2020/1863 Karar sayılı ilamı ile plan değişikliğine ilişkin belediye meclis kararının iptaline karar verildiği, bu kararın Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin 2021/715 Esas, 2022/522 Karar sayılı kararı ile de uygun bulunduğu, iptal kararını mütakip Çankaya Belediye Encümeninin 05.07.2022 tarihli ve 1316 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli ... planında "Özel Rekreasyon Alanı" olarak düzenlendiği, bu plana bağlı olarak hazırlanan ve ilçe belediyesince onaylanın 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının Büyükşehir Belediyesince onaylanmayarak Çankaya Belediye Başkanlığına iade edildiği, zira dosyamız davacısı tarafından taşınmazın "özel rekreasyon alanı" olarak ayrılmasına ilişkin en son onaylanan 1/5000 ölçekli ... Planının iptali istemiyle açılan davada Ankara 18.İdare Mahkemesinin 2022/2048 Esas, 2023/523 Karar sayılı kararı ile iptaline karar verildiği, iş bu kararın istinafı üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5.İdari Dava Dairesinin 15.02.2023 tarihli ve 2023/58 sayılı ilamı ile idarenin istinaf taleplerinin reddine karar verildiği, tüm bu süreç dikkate alındığında davaya konu taşınmazın halen uygulama imar planında “Kentsel Rekreasyon Alanı” kullanımında kaldığı, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza fiili el atmanın bulunmadığının tespit edildiği, anlaşılmış ise de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1/6 sayılı kararı ile Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5 Esas, 662/651 Karar sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği, bu hâliyle idarenin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak dava konusu taşınmaz ile emsallerin vergiye esas değerleri de kıyaslanmak ve birbirlerine üstünlük oranları tartışılmak suretiyle değerinin tespit edilip davalı idareden tahsiline, taşınmazdaki davacı payının idare adına tesciline hükmedilen bedel üzerinden nispi vekâlet ücreti takdirine dair kararda, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasına talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık,kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın halihazırda yürürlükte bulunan 2005 onaylı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında Kentsel Rekreasyon olarak planlanmış olması nedeniyle, taşınmaza fiiilen el atılmamış olsa dahi taşınmazın başkaca paydaşlarınca açılan kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli davaların kabulüne dair hükmün Dairemiz denetiminden geçerek kesinleşmesi sonucunda davalı idarenin taşınmazda malik olduğu da gözetildiğinde kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.