"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1196 Esas, 2023/2206 Karar
DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 30.07.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: İzmir 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/237 Esas, 2023/22 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ...ilçesi, ... Mahallesi 180 ada 11 parselde kayıtlı taşınmazda iştiraken malik olduklarını, söz konusu taşınmazın imar durumunda kısmen yol kısmen konut alanında kaldığını, idare tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak hiçbir bedel ödenmeden taşınmazın yol olarak kullanılıp fiilen el atıldığını, dava konusu yerin yerleşimin yoğun, sosyal yaşamın aktif olduğu, ulaşım olanaklarının geliştiği belediye hizmetlerinden yararlanmakta olan bir yer olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere kamulaştırmasız el atma nedeniyle şimdilik 420.000,00 TL tazminatın hisseleri oranında davalı idareden tahsili ile davacılara ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; imar planları kapsamında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılan arazide kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle;verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, imar planları kapsamında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılan arazide kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığını, fiilen el atılan kısımlar açısından hangi idarenin sorumlu olduğunun net olarak belirlenmediğini, taşınmaza müvekkili tarafından el atılmadığını, m² birim fiyatının yüksek belirlendiğini, konut alanında kalan kısmın bedeline hükmedilmesinin hatalı olduğunu, fiili el atma tarihinin belirlenmediğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla emsal olarak alınan taşınmaza ilişkin eksik evraklar tamamlanarak rapor denetimi yapılmış olup, dava konusu taşınmazın emsalin 0,95'i oranında değerli olduğu, dava konusu taşınmazın olduğu gibi bırakılmış kadastral parsel, emsal alınan taşınmazın ise imar parseli olması nedeniyle dava tarihi itibarıyla % 45 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılarak sonuca gidilmesi ve m² birim fiyatının 2.111,00 TL olarak tespitinin yerinde olduğu, davanın açıldığı 2021 yılı itibarıyla dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak vergisine esas rayiç değerleri ile bilirkişi raporunda yapılan değerlendirme arasında mübayenet olmadığı, dava konusu taşınmaz ile benzer özellikteki Kızılçullu Mahallesi 562 ada 769 parsel sayılı taşınmaza 2018 yılı itibarıyla belirlenen 2.644,00 TL/m² birim fiyatının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/10329 Esas, 2022/3861 Karar sayılı kararı ile uygun görüldüğü nazara alındığında hükme esas alınan raporda bir olumsuzluk görülmemiş olup, davalının bedele yönelik istinaf talepleri yerinde görülmediği gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4 . 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 ncı ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçları nispi olarak uygulanması gerektiğinden 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine,
2. Dairemizce resen yapılan inceleme sonucunda; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3.İlk Derece Mahkemesi kararının (4) numaralı bendi hükümden çıkartılması, yerine “ Alınması gereken 121.995,23 TL harçtan peşin alınan 140,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 121.855,23 TL'nin davalı idareden tahsili ile Hazineye irat kaydına," yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.