"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1129 Esas, 2023/1794 Karar
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini davasında yapılan yargılama sonunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce direnme kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda Dairemiz bozma ilâmı uygun bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmazın tapu kaydı üzerine davalının istemiyle 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesinde satılamaz şerhi konulduğunu, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek şerhin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki şerhin kaldırıldığını, şerhin terkini için öncelikle müvekkiline başvuru yapılmadan dava yolunun tercih edildiği gözetildiğinde aleyhe vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, aksi kabul edilecek olursa Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi çerçevesinde seri davalara ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.11.2020 tarihli ve 2020/287 Esas, 2020/1032 Karar sayılı kararı ile; dava açıldıktan sonra şerhin terkin edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davanın açılmasına sebep olan davalı tarafa yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.11.2021 tarihli ve 2021/592 Esas, 2021/3005 Karar sayılı kararı ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün hukuka uygun olduğu ancak dosya kapsamından şerhin ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce terkin edildiğinin anlaşıldığı, bu hâlde konusuz kalan davanın açılmasına sebep olan davalı aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin tarifede yazılı ücretin yarısı olması gerekirken tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bu yönden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 ncı maddesinin birinci cümlesi çerçevesinde davalı aleyhine 1.700,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin İlk Derece Mahkemesinden verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile vekâlet ücreti yönünden hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Buna karşın; Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.09.2022 tarihli ve 2022/1377 Esas, 2022/2274 Karar sayılı kararı ile ilk karar gerekçesinin yanında, seri davanın ihtiyari dava arkadaşlığının bir türü olduğu, somut olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 57 nci maddesinin birinci fıkrası anlamında ihtiyari dava arkadaşlığının varlığından bahsedilemeyeceği, zira dava konusu taşınmazlar ve maliklerinin her davada farklı olduğu, davaların yalnızca konu olarak benzerlik taşıdığı, benzer uyuşmazlıklarda seri dava bulunmadığı kabul edilerek verilen kararların Özel Dairece onandığı belirtilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
C. Dairemizce Yapılan İnceleme Sonucu Dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna Gönderilmesi Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararının, Dairemizce incelenmesi sonucunda 21.04.2022 tarihli ve 2022/1477 Esas, 2022/7250 Karar sayılı Dairemiz bozma ilâmı usul ve Kanuna uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, Dairemizin 06.12.2022 tarihli ve 2022/14449 Esas, 2022/17543 Karar sayılı ilâmı ile temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.09.2022 tarihli ve 2022/1377 Esas, 2022/2274 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına direnme kararı üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda verilen 07.06.2023 tarihli ve 2023/5-19 Esas, 2023/589 Karar sayılı ilâmı ile Dairemiz bozma ilâmı uygun bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
E. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, davanın konusuz kalmış olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, uyulan bozma ilamı doğrultusunda davacı vekili tarafından açılan ve aynı gün duruşması yapılan dava dosya sayısı 81 adet olduğundan davanın seri dava olduğu kabul edilerek vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; seri dava savunmalarının 3 yıl zaman geçtikten sonra kabul edilmesi sonucunda davacı tarafa ödenmesi gereken vekâlet ücretinin 4.475,00 TL olduğunu, bu halde 3.795,00 TL daha fazla vekâlet ücreti ödemek zorunda kaldıklarını ve kamu zararı ortaya çıkacağını, 3.580,00 TL vekâlet ücreti hesaplaması yapılıp bu doğrultuda karar verilmesi gerekirken 4.475,00 TL vekâlet ücretine karar vermesi hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan şerhin yargılama sırasında ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce idarenin talebi üzerine terkin edildiği gözetilerek Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 ncı maddesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir,
Ne var ki; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesini ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (4) numaralı bendinde yer alan ''4.475,00" sayısının çıkarılmasına, yerine ''3.580,00" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.