Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7865 E. 2025/3971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin doğru olup olmadığı ve faiz başlangıç tarihinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca taşınmazın net geliri, üzerindeki yapıların resmi birim fiyatları ve ağaçların yaş, cins ve verim durumu gözetilerek hesaplanan bedelin hukuka uygun olduğu, ayrıca davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması nedeniyle faizin bu sürenin bitiş tarihinden işletilmesi gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/546 Esas, 2024/1139 Karar

KARAR :Düzeltilerek yeniden verilen esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/526 Esas, 2023/109 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Malatya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 179 ada 138 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarece teklif edilen bedelin çok düşük olup kabul edilemeyeceğini savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedele, 24.10.2020 tarihinden karar tarihi olan 05.12.2023 tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte derhal davalıya ödenmesine, fazladan depo edilen bedelin davacı idareye iadesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline, tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olup hükme esas alınamayacağını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, rapora karşı itirazları karşılanmadan karar verildiğini, münavebeye esas alınan ürünlerin o yörede mutat olarak ekilen ürünlerden olmadığını, objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını, hüküm altına alınan kamulaştırma bedelinin ilk karar ile davalı tarafa ödenmesine karar verildiğini, bu nedenle faiz başlangıç ve bitiş tarihlerinin hatalı gösterildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, rapora karşı itirazları karşılanmadan karar verildiğini, mahallinde yeniden keşif yapılarak alınacak raporun sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak; üzerindeki yapılara aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek; ağaçlara ise yaş cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olduğu, tespit olunan kamulaştırma bedeline davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 24.11.2020 tarihinden derhal ödeme kararı verilen ilk karar tarihi olan 14.07.2021 tarihine yasal faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olup hükme esas alınamayacağını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, rapora karşı itirazları karşılanmadan karar verildiğini, münavebeye esas alınan ürünlerin o yörede mutat olarak ekilen ürünlerden olmadığını, objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak; üzerindeki yapıya aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatı esas alınıp yıpranma payı düşülerek; ağaçlara ise yaş cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.