Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7899 E. 2025/3523 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve Hazine adına tescili davasında, bedelin belirlenme yöntemi, kapitalizasyon oranı ve ödeme şekline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu, kapitalizasyon faiz oranının ve bilirkişi raporuna göre belirlenen bedelin uygun olduğu, acele el koyma bedelinin mahsubu sonrası kalan fark bedelin ise derhâl ödenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/229 Esas, 2024/572 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Solhan Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/1633 Esas, 2020/757 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 ucu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bingöl ili, ..., ... köyü 239 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma bedelinin düşük belirlendiğini, yeni raporlara göre bedelin tespit edilmesi gerektiğini, kapitalizasyon faizinin % 4 alınması gerektiğini, kavak ağaçlarına bedel tespiti yapılmadığını belirterek gerçek değerin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, baraj gölü sahası içinde kaldığından tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ... Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin kasıtlı olarak gelir gider cetveline uygun olmayacak şekilde hazırlandığını, söz konusu verilerde gelirler artırılarak giderler de düşürülerek bilimsel hiçbir oranlama yapmadan veri hazırlandığını, net gelir hesaplanırken, üretim masraflarının Türkiye ortalaması dikkate alındığında, brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağından bilirkişilerden bu doğrultuda rapor alınması gerektiğini kamulaştırmaya konu edilen taşınmazların tamamında bilirkişilerin uygulanacak münavebe, taşınmaz üzerindeki ağaç, bunların getireceği gelirlerin hesaplanmasının İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün bölgeye kamulaştırma girmesi nedeniyle yüksek tutulan verim fiyatları üzerinden yapıldığını, kapitalizasyon faiz oranının %5 alındığını, ancak kapitalizasyon faiz oranının % 6-7 hesaplanması gerektiğini, taşınmazın kuru tarım arazisi olduğunu, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın zeminine kapitalizasyon faiz oranı % 5 uygulanarak ve taşınmazın objektif değer artışı uygulanmasını gerektiren bir niteliğinin bulunmadığı açıklanmak suretiyle metrekaresine 18,24 TL, taşınmazın üzerinde bulunan münferit ağaçlara maktuen değer biçildiği, tüm dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçelere göre, dava konusu taşınmazın kısmen sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunun kabulü ile zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metoduna göre değer biçilmesi doğru olduğu gibi taşınmazın vasfı, konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri ve aynı bölgeden intikal eden dava dosyaları gözetilerek kapitalizasyon faizinin % 5 oranında alınmasında ve dosya içindeki bilgi ve belgelere ayrıca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu programı üzerinden Dairece yapılan incelemeye göre taşınmazın konumu, ana yollara ve yerleşim alanlarına uzaklığı gözetilerek gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artırıcı unsur ilave edilmemesinde, üzerinde bulunan münferit ağaçlara maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, her ne kadar davacı idarece dava konusu taşınmaza sulu tarım arazisi olarak değer biçilmesine itiraz edilmiş ise de acele el koyma dosyasında mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın yöredeki taşınmazları sulayan mevcut kaynaklardan taşınmaza getirilen arklar ile sulanabildiği tespit edildiğinden dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunun kabulü yerinde bulunduğu, ayrıca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna uygun bulunduğu, Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan ve karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta bloke edilen fark bedelin dava tarihinin 4 ay sonrasından başlayarak ve davalının istinaf talebinin olmadığı dikkate alınarak İlk Derece Mahkemesinin karar tarihine kadar işleyecek yasal faizi ve diğer nemalarıyla birlikte derhal hak sahibine ödenmesi gerekirken bu husus dikkate alınmaksızın "karar kesinleştiğinde ödenmesine" şeklinde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak fark kamulaştırma bedelinin davalı tarafa derhal ödenmesi yönünde düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmekle birlikte davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin artırılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki Bingöl ili, ..., ... köyü 239 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak; üzerindeki ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

4. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.03.2024 tarihli kararı ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş olmakla; davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti yerinde görülmüştür.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.