Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7937 E. 2025/1771 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kısmi kamulaştırma yapılan taşınmazın arta kalan kısmında değer kaybı oluştuğu iddiasıyla açılan tazminat davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca yapılan satın alma işlemine karşı dava açılıp açılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca satın alma yoluyla yapılan kamulaştırmalarda, bedele karşı itiraz davası açılamayacağı ve kısmi kamulaştırmadan kaynaklanan değer kaybı için de 2942 sayılı Kanun'un 12/4. maddesinde öngörülen 30 günlük süre içinde başvuru yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/3 Esas, 2023/372 Karar

KARAR : Usulden ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmadan arta kalan kısımda oluşan değer kaybı bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu İstanbul ili, ..., ...Mahallesi 825 ada 23 parsel sayılı taşınmazın 40,20 m²lik kısmının kamulaştırıldığını, kamulaştırılan alandaki binanın Kültür Varlığı özelliği taşıyan tescilli ve koruma grubunun II A-2 olarak belirlenen yapılardan olduğundan, yapının yenilenmesi aşamasında kamulaştırma işlemlerinin müvekkilini zora soktuğunu ve ruhsatın onaylanmamasından dolayı davalının uzlaşma teklifini kabul etmek zorunda kaldığından kamulaştırma bedeli olarak 475.000,00 TL ödendiğini, yapılan uzlaşma zaptını müvekkilinin muzayaka halinde imzalaması sebebi ile uzlaşma geçersiz olduğu gibi 77 yaşında olan müvekkilinin kamulaştırma işlemi için vekâleti alınmadan önce doktordan rapor alınması gerektiği hâlde, alınmadığını, kısmi kamulaştırma sebebi ile taşınmazın geri kalan kısmında değer kaybının bedele katılmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı belediyeden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 40,20 m² kısmının 22.10.2012 tarihli 1/1000 ölçekli Boğaz Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Vahdettin Köşkü ve Çevresi Yol Düzenlenmesi Tadilat İmar Planında kalması nedeni ile 15.05.2013 tarihli encümen kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiğini, 18.06.2013 tarihli ve 2013/4964 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla da kamulaştırıldığını, yapılan uzlaşma sonucu taşınmazın 40,20 m²lik kısmının 475.000,00TL bedelle satın alınarak 24.04.2015 tarihinde yol olarak kamuya terk edildiğini, davacı tarafın taşınmazın satışı için oğluna 2 tanığın şahitliği ile vekâlet verdiğini, dava konusu taşınmazın açıkça zikredilmiş olduğunu ve tarafların hür iradesi ile vekâletname düzenlendiğini, davacı tarafın itirazının gerçekçi olmadığını, kamulaştırma işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, davacı tarafça İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/62 D. İş sayılı dosyası ile 14.10.2014 tarihi itibari ile taşınmazın metrekare değerinin 9.000,00TL olarak tespit edildiğini, müvekkili belediye tarafından m²sinin 11.815,92TL'den kamulaştırıldığını, davacı tarafın zarara uğramadığından bahisle davanın zamanaşımı ve esastan reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ve 2018/89 Esas, 2020/120 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne 133.200,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2022 tarihli ve 2021/816 Esas, 2022/653 Karar sayılı kararıyla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki delil ve belgelere göre, kamulaştırmanın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 8 inci maddesi uyarınca satın alma usulüyle gerçekleştirildiği tapu kayıtları ve davacı ile imzalanan dosyada örneği bulunan 15.12.2014 tarihli anlaşma tutanağından anlaşılmakta olup anılan maddenin 7 nci fıkrasında "Bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz. "amir hükmünün yer aldığı ve Kanun'un 12/4 üncü maddesinde de " Bir kısmı kamulaştırılan taşınmaz maldan artan kısmı yararlanmaya elverişli bir durumda değil ise, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açılmayan hallerde mal sahibinin en geç kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren otuz gün içinde yazılı başvurusu üzerine, bu kısmın da kamulaştırılması zorunludur." düzenlemesi gereği davanın süresinde açılmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; uzlaşma metni incelendiğinde taşınmazda meydana gelecek değer kaybı bulunmadığını, bina kısmî kamulaştırıldığından binanın doğal olarak kamulaştırmadan sonra kullanılması mümkün olmadığından, binanın yeniden yapılmasının zorunlu hale geldiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle, davalı idare yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu zamanaşımı nedeniyle dava reddedildiğinden nispi vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmadan arta kalan kısımda oluşan değer kaybı bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 7 nci 8 inci maddeleri ile 12 inci maddesinin dördüncü fıkrası

3. 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası.

“Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.”

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, maddi tazminat istemli davaların tamamen reddi durumunda tarifenin ikinci kısımının ikinci bölümüne göre maktu vekâlet ücreti belirlenmesi gerektiğinden, davalı idare yararına maktu vekâlet ücretinin hüküm altına alınması yerindedir.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.