Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8000 E. 2025/300 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmin edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, tapu kaydındaki mevcut şerhlerden ve orman vasfı ile Hazine adına tescil gibi durumlardan haberdar olmasına rağmen alacağı devralması nedeniyle iyi niyetli ve dürüst davranmadığı, bu nedenle tapu iptalinden doğan zarar ile tapu işlemleri arasında illiyet bağı bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/706 Esas, 2024/1253 Karar

DAVA TARİHİ : 01.04.2021

KARAR : Direnme

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalı Hazine yönünden esastan reddine, davacı yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş ve Dairemizin 12.12.2023 tarih ve 2023/5744 Esas ve 2023/12260 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;

Dairemizin 12.12.2023 tarih ve 2023/5744 Esas ve 2023/12260 Karar sayılı bozma kararında da açıklandığı üzere; önceki davacı olan ... murisinin tapuya güvenerek satın aldığı zabıt kaydı kapsamında genel kadastro sırasında davacı murisi adına revizyon görüp de kadastro tespitine itiraz sonucu orman vasfı ile Hazine adına kayıtlı taşınmazlar olduğunu yine genel kadastro sırasında revizyon görmeyip de orman olması sebebi ile tespit dışı bırakılan taşınmazlar olduğunun bilerek alacağın temlik alındığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla 4721 sayılı Kanun'un 1020 nci maddesinin: "Tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez.'' hükmü nazara alındığında orman vasfı ile Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde de 2017 ve 2019 yıllarında orman içinde kaldığı, 2019 tarihinde Kadastro Mahkemesinde davalıdır şerhlerinin olmasına rağmen alacağı devir alan temlik alanın iyi niyetli olduğundan ve 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi uyarınca dürüst davrandığından söz edilemez. Hal böyle olunca, davacının tapusunun iptali sebebiyle bir zararının oluştuğu kabul edilse bile bu zararın tapu sicil kayıtlarının doğru tutulmamasından kaynaklandığı söylenemeyeceği gibi tazminat istemli davadaki alacağı temlik almasından dolayı uğradığı zararı 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca Devletten isteyen davacının uğradığı zarar ile tapu işlemleri arasında nedensellik bağının varlığından da bahsetmek mümkün olmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin bozmayı gerektirmesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararının Dairenin bozma ilamının Değerlendirme Başlıklı bölümünün 5 numaralı bendi yönünden yerinde olmadığı anlaşıldığından, belirtilen yönden temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,

09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.