"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/639 Esas, 2024/1022 Karar
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/246 Esas, 2023/548 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1294 ve 2193 parsel sayılı taşınmazlara davalı idare tarafından el atıldığından taşınmazlar bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazların değerli bir konumda bulunduğunu, bedelin düşük belirlendiğini, enflasyon karşısında da bedelin eridiğini, 1294 parsel sayılı taşınmazın 6.967,13 m²sine el atıldığını, acele el koyma kararında bu metrekare üzerinden bedel belirlendiğini, önceki irtifak nedeniyle değer kayıp oranının yüksek alındığını, arta kalan kısımda değer kaybı oluştuğunu, tam kabul kararı verilerek davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, taşınmazlara el atılmadığını, bedelin yüksek belirlendiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazlara emsal karşılaştırılması yapılarak bedel belirlenmesinde ve fiilen el atılan kısmın bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek, 08.01.2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.11.2023 tarihli ve 2023/101 Esas 2023/207 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarına ilişkin olarak 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, Mahkeme yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmünün Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden, davacılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği belirtilerek hüküm bu husustan düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla ve irtifak şerhi nedeni ile değer düşüklüğü uygulanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1294 ve 2193 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve fiilen el atılan bölümlerin bedeline hükmedilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki hususlar kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Dava konusu 2193 parsel sayılı taşınmazın yenileme sonrası oluşan yüzölçümünü gösterir yeni tapu kaydı ile yeni kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre el atmaya konu alanların ölçekli kroki üzerinde gösterilmesi ve taşınmazın Kuzey Marmara otoyolu bağlantı yolları kapsamında fiilen el atılan bölümlerinden arta kalan bölümünün yüzölçümü ve geometrik şekli gözetildiğinde bu bölümde değer azalışı oluşup oluşmayacağı hususunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
5. Dava konusu 2193 parsel sayılı taşınmazın acele kamulaştırma kararına konu olan 14.168.18 m²lik kısmı için İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/17 değişik iş sayılı acele el koyma dosyasında verilen kararda 7.459,546,77 TL bedelin bloke edildiği anlaşılmış olup, eldeki davada mükerrer ödemeye sebebiyet vermemek için hükmedilen bedelden acele el koyma kararı ile bloke edilen bedelin mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.