Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8153 E. 2025/566 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek Madde 4 hükmü gereğince, dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılması nedeniyle nispi harca değil maktu harca hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının harç miktarına ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/280 Esas, 2023/311 Karar

DAVA TARİHİ : 26.03.2018

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerine ait Bursa ili,...ilçesi, ... Mahallesi 2008 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece yol yapılarak el atıldığını, el koymanın kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu belirterek taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 20.06.2019 tarihli ve 2018/172 Esas,-2019/250 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2021 tarihli ve 2019/3180 Esas, 2021/2251 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu sisteminden edinilen bilgi ve UYAP TAKBİS sitemi üzerinden alınan tapu kaydına göre dava konusu 1076 m² yüz ölçümlü, 2008 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kapatılarak 927 ada 118 parsel numarasını aldığı ve taşınmazın yüz ölçümünün değiştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; taşınmazın, malikleri ve paylarını gösterir şekilde tapu kaydı ve krokisi ilgili tapu ve kadastro müdürlüklerinden getirtilip, taşınmazın değişen yüz ölçümü dikkate alınarak mahallinde fen bilirkişisi eşliğinde keşif yapılıp alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; metrekare değerinin hatalı hesaplandığını, yüksek bedele hükmedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine men'i müdahale davası açmağa hakkı olduğuna; ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “...Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda v kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Buna karşın; 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki davada dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış olup, bu tarihten sonraki el atmalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da bir düzenleme bulunmadığı, kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında fiilen el atılan taşınmaz bedeli yönünden nispi harca hükmedilmesi gerekirken, maktu harca hükmedilmesi hatalıdır.

Ne var ki, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2.Dairemizce resen yapılan inceleme sonucunda; Mahkeme kararının, hüküm fıkrasınından harca ilişkin "492 sayılı Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 179,90 TL harcın başta peşin ve tamamlama yoluyla alınan 4.226,34 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.066,44 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, davacı tarafından ödenen 179,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, (26/11/2022 tarih ve 32025 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7421 sayılı Kanunun 5. Maddesi ile 2942 sayılı Kanununa eklenen Ek madde 4 gereğine karar harcı maktu olarak belirlenmiştir.)" paragrafının çıkarılması, yerine "Alınması gereken 16.191,75 TL harçtan davacı tarafça yatırılan toplam 4.226,34 Tl'nin mahsubu ile bakiye 11.965,41 TL harcın davlıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, davacı tarafça yatırılan 4.226,34 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.