"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/384 Esas, 2024/131 Karar
DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 04.01.2022
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararın kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun ili,... ilçesi...Mahallesi 127 ada 37 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza davacı idare tarafından uzun yıllar önce kamulaştırmasız el atılmış olup, taşınmazda davalıların tasarruf yetkilerinin kısıtlandığını, mülkiyet haklarının hukuka aykırı şekilde ihlal edildiğini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil talebi ile davacı idareye... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/2 Esas sayılı dosyası ile dava açılmış olup davanın halen derdest olduğunu, dava konusu taşınmazın...-Samsun karayoluna cepheli olup... ilçesindeki ticaret ve konut hacmi en yoğun olan bölgede yer almakla birlikte etrafında eğitim kurumları, alışveriş merkezleri, sosyal faaliyette bulunan diğer tüm işletmelere yakın konumda ve imar planında arsa vasfında olduğunu, taşınmazın m² bedelinin yaklaşık 7.000-8.000 TL civarında olduğunu, açıklanan nedenlerle taşınmazın gerçek bedelinin tespit edilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 09.08.2022 tarihli ve 2022/115 Esas, 2022/218 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2022 tarihli ve 2022/3440 Esas, 2022/3084 Karar sayılı kararıyla; kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2022 tarihli ve 2022/3440 Esas, 2022/3084 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan, eski tarihli satış emsal alınarak değer biçildiğinden rapor inandırıcı bulunmadığından yeniden keşif yapılarak düzenlenecek rapora göre değer tespit edilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin fahiş olduğunu, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında İçme Suyu Tesisleri (Su Deposu) alanında kaldığını hükme esas alınan bilirkişi raporunda bedel tespitinde emsal taşınmaza göre 20 puan olarak alınmış olan parselin geometrik şekli ve yapılaşma olanağının imar planında kullanım amacı olan su deposu olması sebebiyle daha düşük alınması gerektiğini, düzenleme ortaklık payı kesintisinin %22 oranından daha fazla alınması gerektiğini ileri sürerek ve resen sebeplerinde gözetilmesi suretiyle kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan 06.02.2024 tarihli bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazın uydu görüntülerinde üzerinde yapı olduğu görülmekle, emsalin satış tarihinde üzerinde yapı olup olmadığı araştırılmadan emsal olarak alınması ve satış bedeli içerisinde yapı bedelinin de olup olmadığının belirlenmemesinin hatalı olduğunu, emsal taşınmazın tapu kaydının ve resmi satış senedinin ilgili tapu müdürlüğünden celp edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz imar parseli olup her ne kadar... Belediyesi tarafından taşınmazın kadastral parsel olduğu bildirilmişse de taşınmazdan düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılıp yapılmadığının ya da yola terk işlemi yapılıp yapılmadığının detaylıca araştırılmadığını, dava konusu taşınmaz ve emsal taşınmazın dava tarihi olan 2022 yılındaki emlak vergisi rayiç değerlerinin kıyaslanması gerekirken, 2023 yılındaki emlak vergisi değerlerinin kıyaslanmasın hatalı olduğunu, imar durumu kıyaslamasında dava konusu taşınmaza 10 puan, emsal taşınmaza ise 5 puan verilmişse de Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere; taşınmazların imar planlarındaki tahsis amaçlarının idarelerin tasarruflarına bağlı olması sebebiyle emsal karşılaştırmasında imar durumunun karşılaştırılmasının bir ölçü olmayacağının belirtilmiş olduğunu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmaz kıyaslanırken ''ticari durum parsel çevresindeki yapılaşma'' kriterine göre dava konusu taşınmaza 5 puan emsal taşınmaza 20 puan verilmesinin de hatalı olduğunu, emsal taşınmaz, dava konusu taşınmazla yakın ve benzer yüzölçümüne sahip olmadığını bu haliyle emsal taşınmazın değerlendirmeye alınması mümkün olmadığını, bozma öncesinde birim bedel 3.139,53 TL iken bozma sonrası 2.653,55 TL belirlenerek çelişki meydana getirildiğini, tespit edilen m² birim bedelinin taşınmazın gerçek bedelinin çok çok altında kaldığını ileri sürerek ve resen sebeplerinde gözetilmesi suretiyle kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.