Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8770 E. 2025/2932 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacının paydaş olduğu taşınmaza yol yapılarak kamulaştırmasız el atılması nedeniyle, taşınmaz bedelinin davacıya ödenmesi gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında kamuya tahsisli olduğu, davalı idarenin fiilen el atma eyleminde bulunduğu, proje bütünlüğü ilkesi gereği kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği ve davacının taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının kısıtlandığı gözetilerek, davacıya taşınmaz bedeli üzerinden payına düşen miktarın ödenmesine hükmedilmesi yerinde görülerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/166 Esas, 2023/210 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/110 Esas, 2021/232 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin paydaş olduğu Bursa ili, ..., ... Mahallesi 1032 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yol yapılarak kamulaştırmasız olarak el atıldığını, taşınmazın imar planında özel spor alanında olduğunu belirterek hesaplanacak bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yürürlükte bir imar planı bulunmadığını, husumetin kendi idarelerine yöneltilemeyeceğini, kamusal alana ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının kısıtlandığından söz edilemeyeceğini, dava konusu taşınmazı çevreleyen kaldırımın kısmen sökülmüş olduğunu, proje bütünlüğünden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, salih yarar kavramının bilirkişiler tarafından hatalı yorumlandığını, belirlenen değerin fahiş olduğunu, ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arsa vasfındaki taşınmaza kıyasi emsal yöntemine göre belirlenen bedelin makul ve adil olduğu, dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından kalıcı olarak el atıldığı ve imar planında yerin "spor alanı" olarak ayrıldığından proje bütünlüğü ilkesi gereği tamamının değerine hükmedilmesinin ve proje bütünlüğü bağlamında el atılmayan kısımlarda da davalı idarenin sorumlu olduğunun kabul edilmesinin yerinde olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmaz ile aynı imar planı kapsamında kalan ve denetimimizden geçen parsellere ait dosyalar, güncel mevzuat, imar planının iptal kararı birlikte değerlendirilip gözetildiğinde; taşınmazda davalı idarenin sorumlu olduğu, fiilen el atma bulunduğu, 1997 yılından itibaren yürülükte kalan imar planlarında kamuya tahsisli olan, imar uygulaması ile çok paydaşlı olarak oluşturulan dava konusu taşınmazda proje bütünlüğü ilkesi gereği kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği, taşınmazın tasarrufunun kısıtlandığı anlaşıldığından davacının payına düşen bedele hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.