Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8777 E. 2024/10687 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tescili davasında, taşınmazın bir kısmının ekonomik tarıma elverişli olup olmadığı ve bedelin belirlenme yöntemi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazın arta kalan kısmının ekonomik tarıma elverişli olmadığı ve askı ilan tutanağından önce yapılan yapılara resmi birim fiyatları üzerinden değer biçilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/206 Esas, 2024/339 Karar

DAVA TARİHİ : 15.05.2018

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma kararına direnilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Batman ili, ..., ... 117 ada 116 (ifrazen 117 ada 162 ve163) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.02.2023 tarihli ve 2022/174 Esas, 2023/100 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline, baraj gölü sahasında kaldığından göl alanı olarak tapudan terkinine, arta kalan 117 ada 162 parsel sayılı taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2023 tarihli ve 2023/415 Esas, 2023/417 Karar sayılı kararıyla; sulu kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmazın arta kalan 584,24 m² yüzölçümüne sahip 117 ada 162 parselin geometrik şeklinin bozulması ve alanın küçülmesi sebebi ile bu bölümün ekonomik tarıma elverişli olmadığının tespit edilerek bu kısmın ve askı ilan tutanağından önce yapıldığı tespit edilen yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek bedelinin belirlenmesiyle tespit edilen bedelin kararın kesinleşmesi beklenmeden derhal davalı tarafa ödenmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaza sulu arazi olarak değer biçen 12.11.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre keşif esnasında yapılan incelemede taşınmazın Dicle Nehrine olan mesafesi 550 metre olup motopomp ile sulanabileceği belirtildikten sonra dava konusu taşınmazın komşu parsel içerisindeki sondaj kuyusu aracılığıyla sulandığının belirtildiği, kuyunun bulunduğu parselin kime ait olduğu bu parsel sahibi ile davacılar arasında sulama hususunda anlaşma olup olmadığı, kuyunun davalıların taşınmazını da sulamaya yeterli olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmiş, davacı idare vekilinin temyiz itirazları ise yukarıda sözü edilen nedenden dolayı kısmen yerinde görülerek istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B.İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararına direnilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yaygın münavebe planının uygulanmadığını, masrafın brüt gelirin 1/3'ü olarak alınmasının hatalı olduğunu, bölgede sulu tarım arazilerinde % 5 kapitalizasyon faiz oranı uygulanırken bu oran % 4 alınmak suretiyle yüksek bedel tespit edildiğini, kamulaştırma ilan tarihinde taşınmaz üzerinde bulunmayan ve kıymet takdirinde tespit edilmeyen yapı bedellerine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; dosyadaki kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; idarenin kıymet takdir tutanağında da sulu kabul edilen, sulu kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki 117 ada 163 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmazın arta kalan 584,24 m² yüzölçümüne sahip 117 ada 162 parselin geometrik şeklinin bozulması ve alanın küçülmesi sebebi ile bu bölümün ekonomik tarıma elverişli olmadığının tespit edilerek söz konusu parsel bozmaya konu edilmediğinden bu parsele yönelik hüküm kesinleşmiş olup ayrıca askı ilan tutanağından önce yapıldığı tespit edilen yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek bedelinin belirlenerek tespit edilen bedelin kararın kesinleşmesi beklenmeden derhal davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, İlk Derece Mahkemesince verilen direnme kararı yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA, Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.