Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8801 E. 2025/3393 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında, imar planında okul alanı olarak belirlenen ve fiilen el atıldığı iddia edilen taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza fiili el atılmamış olsa da 7421 sayılı Kanun ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ilgili hükümleri gözetilerek, bedel davasında adli yargının görevli olduğu ve arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2468 Esas, 2024/1566 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/539 Esas, 2023/229 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, ..., ..., 46763 ada 3 parsel sayılı taşınmazın imar planında okul alanı olarak ayrıldığını ve fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde davalı bakanlığa ait bir tesis bulunmadığından fiili el atma söz konusu olmayıp idari yargının görevli olduğunu, kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet düşmediğini, parselasyon işlemleri ve imar planlarına karşı dava açılmadığını ve imar planlarının kesinleştiğini, satın almadan itibaren 5 yılın geçmediğini ve bu yönüyle mülkiyet kısıtlamasının oluşmadığını, imar planlarını yapan belediye ile ayrıca Hazinenin sorumlu olduğunu, faiz başlangıcının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazda davacının paydaş olduğu, dava konusu taşınmazın öncesinde 1/1000 ölçekli uygulama imar planında lise alanı olarak ayrıldığı, yapılan keşif sonucu sunulan bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde herhangi bir yapı ve tesisin bulunmadığının bildirildiği, bu yönüyle fiilen el atma olgusunun gerçekleşmediği anlaşılmış ise de 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Ek-1 maddesinin 1 nci fıkrasına eklenen cümle de dikkate alındığında açılacak bedel davasında adli yargının görevli olduğu, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedelinin tespit edilip faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline, davacı payının tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline dair kararda, taşınmazın paydaşları tarafından açılan davada hükmedilen bedellerle uyumlu olduğu, taşınmazın paydaşları tarafından açılan ve Dairemize intikâl eden dava dosyalarında alınan bilirkişi raporlarında taşınmazın tapu kaydında mevcut irtifak hakkının ifraz öncesi imar parseli ve kadastral parsellerden taşınmış olabileceği, kadastro müdürlüğünden gelen taşınmaza ait krokide ve zeminde irtifak hakkının bulunmadığının bildirildiği ve belirlenen bedelden irtifak hakkı değer düşüklüğü de uygulanmadığı dikkate alındığında, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiş, ayrıca belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan bedel davalarında dava değeri dava tarihine göre tespit edilip bu tarihten itibaren faize hükmedildiğinden ve başkaca bir bedel hesabı yapılamayacağından, davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.