"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2319 Esas, 2024/1619 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/259 Esas, 2023/361 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, ..., ... Mahallesi, 26320 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece fiilen el atıldığından bahisle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını, yargılama görevinin idari yargı yerine ait olduğunu, davanın belediyeye karşı açılması ve uzlaşma gerektiğini, bedelin fazla olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1988 onaylı 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında olduğu, 1989 onay tarihli 81035 nolu parselasyon planında okul yeri kullanımında olduğu, 1994 onaylı yeni ıslah imar planı yapıldığı ve bu imar planına göre hazırlanan 1999 onay tarihli 81035/2 nolu parselasyon planında da okul yeri vasfının korunduğu, fiilen el atılmamış ise de imar planında okul yeri olarak kamuya özgülendiği, Hazinenin kamulaştırmalar nedeniyle taşınmazda paydaş olduğu; kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedel tespit edilmesinde ve bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde Dairemiz denetiminden geçip kesinleşen paydaş dosyaları da gözetildiğinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, 1988 onay tarihli 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında okul yeri olarak ayrıldığı ve taşınmazın başkaca paydaşlarınca açılan kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli davaların kabulüne dair hükmün Dairemiz denetiminden geçerek kesinleşmesi sonucunda davalı idarenin taşınmazda malik olduğu da gözetildiğinde, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile alınan rapor uyarınca taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. İstinaf dilekçesinde ileri sürülmeyen temyiz itirazlarına itibar edilmemiştir.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına.
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.