Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8806 E. 2025/4044 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin imar planında rekreasyon alanı olarak belirlenen taşınmaza fiilen el atmamasına rağmen, plan değişikliği nedeniyle oluşan mülkiyet hakkı kısıtlaması nedeniyle kamulaştırmasız el atmanın gerçekleşip gerçekleşmediği ve bedel tahsili talebinin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında kamu hizmetine tahsis edilmesi ve uzun yıllardır plana uygun fiili el atılmamasına rağmen, bu durumun mülkiyet hakkına süresi belirsiz bir kısıtlama getirdiği, dolayısıyla kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2859 Esas, 2024/1405 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/563 Esas, 2023/367 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, ..., ... Mahallesi 60972 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını, dava konusu taşınmazın, yapılan imar planında, "kentsel rekreasyon alanı" olarak ayrıldığını ve taşınmaza davalı idarece el atıldığını, dava konusu taşınmazın imar parseli olup müvekkilinin taşınmazdan yararlanmasının mümkün olmadığını, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve belirlenen bedelin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiilen el atmanın olmadığını, kendisine husumet düşmediğini, el atmanın kısmi olduğunu, davacıların imar durumunu bilerek satın aldığını, mülkiyetin kısıtlanmadığını, raporun yetersiz olduğunu, taşınmazın imar planında rekreasyon alanı olarak ayrıldığını ve minimum ifraz şartının 2500 m² olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2013 onay tarihli imar planında Ticari rekreasyon alanında kalan taşınmaza davalı idare tarafından imar planındaki amacına uygun herhangi bir fiili müdahale bulunmamakla dahi uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü yerinde olup, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek gerekçeli kararın harca ilişkin bendi düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu taşınmazın 2002 yılında onaylanan imar planında “kentsel rekreasyon alanı” olarak düzenlendiği, 2013 yılında yapılan imar planı değişikliği ile taşınmazın “Ticari Rekreasyon Alanı” kullanımına ayrıldığı, dava konusu taşınmazın uzun yıllardan beri yapılan imar-parselasyon planları ile kamu hizmetine tahsis edilmiş olması ve önce kentsel rekreasyon alanı olarak daha sonra ticari rekreasyon alanına tahsis edilmiş olması nedeniyle davalı idarece plana uygun olarak fiilen el atılmamış olsa dahi mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle işin esasına girilerek arsa niteliğindeki Ankara ili, ..., ... Mahallesi 60972 ada 1 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.