Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8833 E. 2025/3381 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, kadastro yenilemesi sonucu taşınmazın davacı adına tescil edilmesiyle davanın konusuz kalıp kalmadığı ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro yenilemesiyle taşınmazın davacı adına tescil edilmesi nedeniyle asıl davanın konusuz kaldığı, ancak birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca asıl dava yönünden vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olduğu, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/3 Esas, 2024/1 Karar

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazminine ilişkin asıl ve birleştirilen verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 1993 yılında satın alma suretiyle 1/3 pay sahibi olduğu ... köyü 1825 parsel sayılı 27.000 m² yüzölçümlü taşınmazın 1989 yılında belediyece yapılan ifraz ve parselasyon işlemleri sırasında eksik ölçüldüğünü, bu durumun davacı tarafından Elbistan Belediye Başkanlığının 21.01.2004 tarihli yazısıyla öğrenildiğini belirterek el atma tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte eksik ölçülen bölümün değerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet ve zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 08.03.2011 tarihli ve 2021/193 Esas, 2022/28 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazda davacının 1/3 payı olduğu hâlde, tamamına malik olduğu kabul edilerek hüküm kurulması ve davalı Hazine harçtan muaf olduğu hâlde, aleyhe harca hükmedilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın eksik araştırma ve inceleme neticesinde verilmiş usul ve kanuna aykırı bir karar olduğunu, davanın mahiyeti, geldiği aşama ve kararın gerekçesine göre vekâlet ücretine hükmedilmesinin mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. UYAP Sistemi vasıtasıyla TAKBİS'ten yapılan incelemede, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22 nci maddesinin birinci fıkrası (a) bendi gereğince yenileme nedeniyle 27.000 m² olarak 01.12.2022 tarihinde tescil edildiği anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğrudur.

3.Asıl dava yönünden davanın açılış tarihindeki haklılık durumuna göre davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi doğrudur.

4. Birleştirilen dava tarihi 09.10.2023 olup yenilemenin tescilinden sonra açıldığı gözetilerek birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekirse de bu husus temyiz nedeni yapılmadığından hükmün vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin bölümleri yönünden bozulması gerekir.

Ne var ki; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde geçen ''birleştirilen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacılarına verilmesine'' ibaresinin hükümden çıkartılması yerine '' davacılar üzerinde bırakılmasına' ibaresinin yazılması, yine maddi hata sonucu (5). bent olarak belirtilen; ancak (7.) bentte geçen ''birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacılarına verilmesine, ''ibaresinin hükümden çıkartılması yerine ''davacılardan alınarak davalı Hazineye verilmesine'' ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.