"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/319 Esas, 2024/96 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, ..., ... köyü 102 ada 166 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.09.2017 tarihli ve 2016/508 Esas, 2017/558 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli ve 2019/217 Esas, 2019/4803 Karar sayılı kararlarıyla; taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile Belediye Başkanlığının 09.05.2022 tarihli cevabi yazısı dikkate alındığında dava konusu taşınmazın arazi vasfında olduğunun anlaşıldığı, bu durumda, taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre değer biçilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, hatalı olduğundan yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; fındık veriminin yüksek alındığını, objektif değer artış oranı uygulanmasının yerinde olmadığını, tel çitlere değer biçilmesinin hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından davacı idareye ilişkin hükümde kurulan ödeme kararının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, kamulaştırma bedelinin düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama fındık bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır.
4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
5. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan su kuyusu bedeli bozma konusu yapılmadığı hâlde, bu hususun davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeksizin bozmadan sonra alınan bilirkişi raporu doğrultusunda daha az bedele hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
6. Davacı idare tarafından fazladan yatırılmış olan paranın davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
a) (2) numaralı bendinde yer alan “492.369,74” sayısının hükümden çıkartılması, yerine “494.664,74” sayısının yazılması,
b) (2) numaralı bendinde yer alan "fark bedel olan 132.858,85 TL'nin, kamulaştırma bedelinin ödenmesi için bankaya yazılan talimat tarihi olan 27/09/2017'den işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak, davacı idareye ödenmesine" ibaresinin çıkartılması, yerine “fazla yatırılan 130.563,85 TL davalı tarafından bankadan çekilmiş ise davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine bankadan çekilmemiş ise varsa işlemiş mevduat faiziyle birlikte davacı idareye iadesine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
10.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.