Logo

5. Hukuk Dairesi2024/910 E. 2024/6303 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın arazi niteliğinde olması sebebiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği ve usul/yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2735 Esas, 2023/3746 Karar

DAVA TARİHİ: 16.05.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/256 Esas, 2023/280 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;... Mahallesi 30 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporunda bedellerin çok düşük değerlendirildiğinden hatta bazı yapı ve ekipmanların hiç değerlendirilmediğinden müvekkili tarafından kabul edilmediğini, yıllardır var olan havuz ve havuz müştemilatının değerlendirmeye alınmadığını, ancak müvekkili tarafından yaptırtılan aplikasyon krokisinde de görüleceği üzere havuzun ortadan bölündüğünü ve tamamen kullanılmaz hale geldiğini, havuzun istimlak kararının alınmasından çok öncesinden beri olduğunu, bu hususun bilirkişilerce yapılacak incelemede veya googledan veya memleket haritası incelendiğinde ortaya çıkacağını, ağaçlardan gelecek yıllık ortalama gelirin de çok az hesaplandığını, kamulaştırmaya esas zemin bedelinin ise 7.011,61.TL çıkarıldığını ki bu rakamın sayfiye, yazlık olarak kullanılan gayrimenkuller için çok düşük olduğunu, bir çok taş süsleme, ışıklandırma, tesisat gibi muhdesatlara değer biçilmediğini, arazinin dikdörtgen şekilde çok düzgün bir yapıya sahip iken diklemesine bir istimlak yapılarak arazinin şekilsiz kaldığını ve kalan arazininde değerinin düştüğünü, davalı lehine masraf ve vekâlet ücretinin hüküm altına alınmaması gerektiğini, değer azalışının bedelinin de bilirkişilerce hesaplanmasını ayrıca havuz ve içinde bulunan diğer ekipmanlar, ağaç ve kamulaştırılacak taşınmazın kıymet takdir raporunda yer almayan ancak kamulaştırma kararından evvel olan menkuller için biçilen kamulaştırma bedelinin yükseltilmesini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile derhal davalı tarafa ödenmesine ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümlerinin kamulaştırma nedeniyle devlet karayoluna cepheli duruma gelmeleri nedeniyle bu kısımlarda oluşan değer artışının tespit edilen kamulaştırma bedelinden düşürülmesi gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu arazi olarak belirlenmesi nedeniyle buğday, salçalık biber, mısır ürün münavebesi alınarak kapitalizasyon faizinin % 4 ve taşınmazın belirlenen niteliklerine göre objektif değer artış oranı uygulanması yerinde olup, kapitalizasyon faizi ile objektif değer artışının aynı kriterlere dayanmadığı görülmüş ve ayrıca muhtelif ağaçların 2022 yılı maktu değerinin eklenmesi doğrudur, dava konusu taşınmaz baştan beri yola cepheli olduğundan değer artışı uygulanmaması yerinde olup Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı uyarınca davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekillnin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.