"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/4674 Esas, 2024/1109 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şirvan Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/261 Esas, 2023/237 Karar
Taraflar arasındaki tapu kaydının kadastro işlemleri sırasında uygulanmaması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazminine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Siirt ili, Şirvan ilçesi, ... (...) köyü sayfa 51, sıra 25 numarada kayıtlı taşınmazın tapu kaydının yapılan kadastro çalışmaları sırasında iptal edilerek orman vasfı ile Hazine adına tescil gördüğünden uğranılan zararın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafça verilmiş cevap dilekçesine dosya içerisinde rastlanmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tapu kaydına güvenerek satın alındığını, taşınmazın 2013 yılındaki kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 1 parsel içerisinde bırakılarak orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiğini, Devletin kusursuz sorumluluğunun olduğunu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarının bulunduğunu, davanın reddi kararının hukuka aykırı olduğunu, bir kısım davacıların 2012/228 Esas ve 2013/311 Esas sayılı tapu iptal ve tescil davaları açtığını, diğer davacıların bu davalara dahil olduklarını, işbu davaların bozma ilamları üzerine derdest olduklarını, açılan davaların sonucu beklenmeden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın, 2013 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davacılar adına olan kaydının uygulanmayarak orman vasfı ile Hazine adına kayıtlı 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, davacılar tarafından tapu iptal ve tescil talepli olarak açılan davaların Yargıtay bozma ilamları sonrası Şirvan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/233 Esas ve 2022/234 Esas sayılı dava dosyaları ile derdest ve görülmekte oldukları, yargılamanın devam ettiği ve henüz karar verilip kesinleşmediği, tapu kaydının düzeltilmesinin dava konusu ve imkan dahilinde olduğu, henüz bir zararın oluştuğundan bahsedilemeyeceği (Bknz;Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/1996 Esas ve 2022/5872 Karar, 2022/16629 Esas ve 2023/3403 Karar), anlaşılmakla davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir iken esastan reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmediğini, bahsedilen husus yargılamada eksiklik olarak değerlendirilmeyip kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edildiğinden dolayı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının da hatalı olduğunu, ilave etmek suretiyle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.