Logo

5. Hukuk Dairesi2024/9142 E. 2025/3796 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, kamulaştırmasız el konulan taşınmazlarının bedeli ve ecrimisilinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal ederek taşınmaz bedelini fazla belirlemesi, ecrimisil hakkında karar vermemesi, bozma sonrası yeniden tescil hükmü kurması, ıslah kurallarına aykırı davranması, infaza elverişsiz bilirkişi raporuna dayanması, taşınmazların güncel yüzölçümlerini dikkate almaması ve tapu kayıtlarındaki ipotekleri bedelden düşmemesi gibi hataları gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/458 Esas, 2024/350 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilerek, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mülkiyetindeki Mardin ili, ... ilçesi, ... 76 ada 1, 3, 6, 7 parsel ve 77 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarına kamulaştırmasız el atıldığını, bu nedenle taşınmazların bedelinin ve ecrimisilin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.01.2016 tarihli ve 2013/14 Esas, 2016/29 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 13.01.2016 tarihli ve 2013/14 Esas, 2016/29 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava tarihi itibarıyla arsa m² rayiç bedelleri 14,26 TL olan dava konusu taşınmazların m² bedeline 1.531,71 TL değer biçildiğinden raporun inandırıcı olmadığı, dava konusu 76 ada 3 parsel, 76 ada 6 parsel, 77 ada 2 parsel sayılı taşınmazların üzerinden enerji nakil hattının geçirilmesinin davacıların taşınmazlardan yararlanmasına engel oluşturmayacağı gözetilerek ecrimisil isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve dava konusu taşınmazlardan irtifak karşılığına hükmedilenlerde ... Genel Müdürlüğü lehine irtifak tesisi ile mülkiyet bedeline hükmedilen taşınmazlarda tapu kayıtlarının iptali ile ... Genel Müdürlüğü adına tapuya tesciline karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması doğru görülmediğinden, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 04.09.2020 tarihli ve 2017/464 Esas, 2020/267 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 04.09.2020 tarihli ve 2017/464 Esas, 2020/267 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıyasi emsal olarak incelenen emsalin satış tarihi 13.03.2017 olup dava tarihinden sonraki emsal satışa dayanan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi, dava konusu ... 76 ada 1, 3, 6, 7 ve 77 ada 1, 2 parsel sayılı taşınmazlar ile emsal taşınmazların 2013 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verildiğinden, raporun inandırıcı görülmediği ve dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki ipotek ve hacizlerin bedele yansıtılmasına karar verilmediği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; husumetin belirlenebilmesi için dava konusu taşınmaza el atma tarihinin belirlenmesi gerektiğini, davanın husumetten reddi gerektiğini, kararın eki hükmündeki fen bilirkişi raporu ve krokiye ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, sayısal koordinat içermeyen raporun infaza elverişli olmadığını, irtifak ve trafo alanlarının hatalı hesaplanması nedeniyle tescilinin mümkün olmadığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, değer düşüklüğü oranının yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazlarda ada ve parsel numarasını değiştiren işlemler varsa dikkate alınması gerektiğini, takyidatların bedele yansıtılmadığını, takyidatlardan ari olarak tescile karar verilmesi gerektiğini, bakiye karar harcı ödendiği hâlde, mükerrer harca hükmedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli ve ecrimisile ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dairemiz ikinci bozma ilâmı öncesi Mahkemece verilen ilk kararda, dava konusu taşınmazın metrekare birim fiyatının 1.531,71 TL olarak belirlendiği ve ilk kararın yalnızca davalı idare tarafından temyiz edildiği anlaşıldığı hâlde, bozma ilâmı sonrası davalı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek taşınmazın metrekare birim fiyatı 2.212,47 TL olarak belirlenmek suretiyle fazla bedele hükmedilmesi yerinde değildir.

4. Ecrimisil yönünden müspet ya da menfi bir karar verilmemesi hatalı olduğu gibi, Mahkemece verilen hüküm bozma kararı ile ortadan kalktığı hâlde, bozma sonrası verilen kararda yeniden tescil hükmü kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, bozmayı gerektirir.

5. 28.07.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kanun'un 18 inci maddesi ile değişik 6100 sayılı Kanun’un 177 nci maddesine eklenen ikinci fıkrası uyarınca; davacının 01.12.2015 tarihinde ıslah harcını yatırarak 739.273,53 TL olarak ıslah ettiği, bozma kararından sonra sunulan 16.10.2020 tarihli dilekçesi ise bedel artırım talebi niteliğinde olup 11.05.2022 tarihli dilekçenin ikinci ıslah dilekçesi niteliğinde olduğu anlaşılmakla; ikinci kez ıslah dilekçesi verilemeyeceğinin gözetilmemesi hatalıdır.

6. El atılan alanların sayısal koordinatları gösterilmeyen infaza elverişsiz fen bilirkişi raporunun hükme esas alınması hatalı olduğu gibi, yargılama sırasında dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-1 maddesi uyarınca yapılan uygulama sonucu yüzölçümlerinin değiştiği gözetildiğinde uygulama sonrası oluşan yüzölçümü üzerinden bedelinin hesaplanması gerekirken, eski yüzölçümleri üzerinden bedelinin bozmayı gerektirir.

7. Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarındaki ipoteklerin hükmedilen bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.