"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1866 Esas, 2023/3451 Karar
DAVA TARİHİ: 18.12.2018
KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: Aliağa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/205 Esas, 2022/826 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., Güzelhisar Mahallesi 773 parsel sayılı taşınmazın 25.991,74 m²lik kısmının (ifrazen 237 ada 30 parsel) kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo ettirilen fark kamulaştırma bedeline 19.04.2019 tarihinden karar tarihi olan 21.12.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faizi ve tüm nemalarıyla birlikte davalılara derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, kapitalizasyon faiz oranı belirlenirken dikkate alınması gereken hususların objektif değer artırıcı unsur olarak değerlendirilemeyeceğini, objektif değer artışı uygulanmış olmasının doğru olmadığını, tescile yönelik tesis edilen hükmün kesin olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın arazi değil arsa vasfında olduğunu, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, Mahkemece resen yapılan hesaplama sonucu verilen kararın usul ve kanuna aykırı olup denetime elverişli olmadığını, davalıların mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 4 olarak uygulanması gerektiğini, %250 oranında uygulanan objektif değer artışının çok düşük olup daha yüksek oranda uygulanması gerektiğini, aynı taşınmazın kamulaştırılması kapsamında daha önce temyiz incelemesinden geçen dosyada, taşınmazın değeri tespit edilirken %350 oranında objektif değer artışı uygulandığını, taşınmazın arsa vasfında kabulü ile gerçek değerinin tespiti gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza 2018 yılı Aliağa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınıp buğday, fiğ ve kavun münavebesine göre, % 5 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanmak suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak aynı taşınmazın kısmen kamulaştırılması kapsamında Yargıtay'ın temyiz incelemesinden geçen dosyada objektif değer artışı oranının %350 oranında uygulandığı, bu nedenle eldeki davada objektif değer artışı oranının %250 olarak belirlenmesinin hatalı olduğu, yine taşınmazın tapu kaydında bulunan irtifak şerhinin oluşturduğu değer düşüklüğünün hesaplama yapılırken nazara alınmamasının doğru olmadığı, bu hususlar gözetilerek yeniden yapılan hesaplama sonucunda toplam kamulaştırma bedelinin 2.131.732,51 TL olarak tespit edildiği, tespit edilen fark kamulaştırma bedelinin daha önce depo ettirilen bedeller de dikkate alınarak depo ettirilmek suretiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin çok yüksek olduğunu, objektif değer artışı oranının % 250 oranında uygulanması gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı yerindedir.
4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.
5.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6. Tespit edilen toplam 2.131.732,51 TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo ettirilen 1.345.742,60 TL fark kamulaştırma bedelinin, İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile hüküm altına alınıp davalılara derhal ödenmesine karar verilen 1.196.857,09 TL'lik kısmına işletilecek faizin bitiş tarihinin ilk karar tarihi olması gerektiği düşünülmeden, İlk Derece Mahkemesinin son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "21.12.2022" tarihinin çıkartılarak yerine "11.01.2021" tarihinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.