Logo

5. Hukuk Dairesi2024/9211 E. 2025/1433 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, mahkemece belirlenen bedelin miktarı ve davacı idarece fazla depo edilen bedelin iadesi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında davacı idarece fazla depo edilen bedelin miktarının hatalı hesaplandığı, bu hususun düzeltilmesi gerektiği ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/159 Esas, 2023/192 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Yozgat ili, ...,...ilçesi, ... Mahallesi 245 ada 47 (yeni 192 ve 193) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 03.02.2014 tarihli ve 2013/80 Esas, 2014/27 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 03.02.2014 tarihli ve 2013/80 Esas, 2014/27 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyada mevcut belediye yazılarında, dava konusu taşınmazın imar planı dışında, belediye sınırları içinde olup belediye hizmetlerinden yararlanmadığının belirtildiği ve taşınmazın etrafının da meskun olmadığı anlaşılmakla taşınmazın belirtilen bu özelliklerine göre arazi niteliğinde olduğu, bu durumda taşınmaza ekilebilecek münavebe ürünleri ile gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 07.02.2019 tarihli ve 2018/45 Esas, 2019/20 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 07.02.2019 tarihli ve 2018/45 Esas, 2019/20 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; taşınmazın belirtilen özelliklerine göre arazi niteliğinde olduğundan, net gelir metoduna göre bedelinin belirlenmesi gerektiğinden bahisle ilk karar bozulduğu hâlde, bozma sonrası yeniden taşınmazı arsa niteliğinde kabul eden bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma kararına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınmadan eksik inceleme ile yetersiz ve objektif değerlendirmeden, bilimsellikten uzak bilirkişi raporu esas alınarak çok yüksek bedel belirlendiğini, taşınmazın değeri belirlenirken olumsuz faktörler dikkate alınmayarak fahiş bedel belirlendiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; bölgede aynı özellikte olan taşınmazlara aynı bilirkişiler tarafından daha yüksek bedel belirlendiğini, objektif değer artışının çok daha yüksek belirlenmesi gerektiğini, kamulaştırma bedelinin çok düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; bölgede aynı özellikte olan taşınmazlara aynı bilirkişiler tarafından daha yüksek bedel belirlendiğini, objektif değer artışının çok daha yüksek belirlenmesi gerektiğini, kamulaştırma bedelinin çok düşük belirlendiğini, davanın 2013 yılında açıldığını belirlenen bedelin enflasyon karşısında çok düşük kaldığını bu durumun mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracağını ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı idarenin aynı temyiz sebeplerini Dairemizin bozma kararı öncesinde sunulan dilekçelerinde de belirttiği, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Davacı idare vekili tarafından fazla depo edilen bedel toplam 249.067,30 TL olmasına rağmen depo edilen bedelin iadesine ilişkin hükmün 124.582,59 TL üzerinden kurulmuş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan "124.582,59" sayısının çıkartılması, yerine "249.067,30" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.