Logo

5. Hukuk Dairesi2024/9308 E. 2025/3184 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında vekâlet ücretinin nispi mi yoksa maktu mu olarak hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Ek 4. madde uyarınca, kamulaştırmasız el atma davalarında vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekâlet ücretine ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/618 Esas, 2024/1223 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/322 Esas, 2023/288 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon ili, ... ilçesi, .../... Mahallesi 238 ada 5 parsel sayılı davacının hissedarı olduğu taşınmazın davalı idare tarafından imar planında "ilkokul alanı" olarak ayrılması suretiyle kamulaştırma yapılmadan taşınmaza hukuken el atıldığını, davacıların mülkiyet hakkının kısıtlandığını ileri sürerek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; yettkisizlik, görevsizlik, zamanaşımı ve dava şartı yokluklarından davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olduğunu, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, emsal değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, bedelin düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararda hükmedilen tescil hükmünün hukuka aykırı olduğunu, tesciline karar verilen taşınmazın tapu kaydında "Milli Eğitim Bakanlığının muvafakati alınmadıkça satılamaz ve başka hizmetlere tahsis olunamaz" şeklinde şerh konulması gerektiğini, davalı idareden yargılama gideri adı altında vekâlet harcının, vekâlet pulunun ve keşif harcının alınmasının ve iki davacı lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmetmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde davacı olan ...'in vasisinin ... olduğunu, ...'in tek başına dava ehliyeti olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, davada müvekkil kurumun taraf sıfatının bulunmadığından açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, mülkiyet hakkının belirsiz süre kısıtlanmış olması şartının gerçekleşmediğini, davacı tarafın taşınmazı kullanamadığından tazminat ve ecrimisil talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın kullanım haklarının kısıtlanmadığını, taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyetlerde bulunmalarının engellenmediğini, imar planında dava konusu taşınmazın tamamının okul alanı içerisinde kaldığını, taşınmazın bir kısmının yol alanında kaldığını ve bu kısımdan davalı idarenin sorumlu olmadığını, tek emsal taşınmaz üzerinden yapılan bedel tespitinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın her bir davacı için bedel artırım dilekçesinde davayı hangi miktar üstünden açtıklarını, ne kadar bedel artırım talebinde bulunduklarını belirtmediğini, kararda hükmedilen faiz oranlarına ve faiz başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini, bedel artırım dilekçesi ile talep edilen tutara bu tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;dava konusu taşınmazın tamamının ilk olarak 1999 yılında onaylanan uygulama imar planı kapsamında "ilkokul alanı" olarak planlandığı, ... Belediye Başkanlığının 07.11.2022 tarihli ve 75140 sayılı yazısı ile bildirildiği üzere dava tarihi olan 31.10.2022 tarihi itibarıyla 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı içerisinde "ilkokul alanı" olarak planlandığı bu surette taşınmaza hukuken el atıldığı anlaşılmakla malikin mülkiyet hakkı süresi belirsiz şekilde kısıtlanacağından taşınmaz bedelinin ödenmesi gerektiği, buna göre davaya konu taşınmaza hukuken el atılmış olmakla, davalı idareye husumet yöneltilerek işin esasına girilip, emsal karşılaştırması yapılması suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak kamuya tahsis edilen dava konusu taşınmazda davacı payına düşen tazminat bedeli yönünden 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek 4 üncü maddede vekâlet ücreti yönünden düzenleme yapılmadığı, tasarıda yer alan vekâlet ücretinin de maktu olması gerektiği yönündeki düzenlemenin kanun metninden çıkarıldığı nazara alınarak hükmedilen tazminat bedeli üzeriden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi, dava konusu taşınmaz tek olup, davacılar yönünden dava tek bir hukuki nedene dayalı olarak açıldığından kabul edilen miktarların toplamı üzerinden davacı yararına tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından bahisle her bir davacı yönünden davacılar vekili lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmiş olması doğru bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca vekâlet ücretini kabul etmemekle birlikte maktu olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatı esas alınıp yıpranma payı düşülerek; ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu gözetilerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Uyuşmazlığın 2942 sayılı Kanun'un Ek 1 inci maddesine dayandığı gözetildiğinde 26.11.2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek madde 4 ile ''Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir. hükmü getirildiğinden ve Dairemizin yerleşik uygulamaları gereği ve harca esas değer üzerinden belirlenen vekâlet ücretine ayrı maktu harca tabi davalarda maktu alınması gerektiği hâlde, vekâlet ücretinin nispi olarak belirlenmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine

2.Davalı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinin tümü ile hükümden çıkartılmasına, yerine "8-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine,'' ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.