Logo

5. Hukuk Dairesi2024/946 E. 2024/7947 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal kararlar ve bozma ilamına uygun olarak taşınmaza biçilen değerde ve tapu kaydındaki pay sahiplerine hükmedilen bedelde isabetsizlik görülmeyerek, davalı idarenin ve davacıların temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/83 Esas, 2022/93 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın taleple bağlı kalınarak kabulüne, birleştirilen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 482 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacılar ... vd. için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 5.810,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; taraf vekillerinin davacılar ... vd.'nin paylarına ilişkin temyiz istemlerinin miktar itibarıyla reddine karar vermek gerekmiştir.

Taraf vekillerinin davacılar ... vd. yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar asıl ve birleştirilen dosyaların dava dilekçelerinde özetle; davacıların paydaşı olduğu Ankara ili, ..., ........., Mahallesi 27793 ada 2 (yeni 7) parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından el atıldığını belirterek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamu ortaklık paylarından olduğunu ve imar planında park spor alanı olarak ayrıldığını, İmar Kanunu'nun 18 inci maddesi uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (c) bendi, düzenleme ortaklık payı oranı ile ilgili 11 inci maddesi düzenlemede umumi hizmetlere ayrılacak payın hesabı ile ilgili 30 uncu maddesindeki oran ve kamulaştırılacak alanın hesabı ile ilgili 31 inci maddesi, düzenleme ortaklık payı oranı ile ilgili 33 üncü maddesi gereği dava konusu taşınmazda Kamu ortaklık payı olarak adlandırılan düzenlemenin yönetmeliğin 1 inci maddesi uyarınca yapıldığını, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 08.09.1995 tarihli ve 226 sayılı kararıyla onanan Dikmen Doğu Yakası İmar Planı Değişikliği Revizyonu 12 nolu Plan Notu Gereği "Konut alanlarında minimum parsel büyüklüğü 850,00 m² maksimum TAKS:0.40 ve E=1.80 parselasyon planı ile çıkacak kamulaştırma miktarının ilgili belediyesine ve kamu kuruluşuna bedelsiz terk edilmesi halinde oluşan yeni parselde E=2.00 olacağını bedelsiz terk edilen alanlar amacı dışında kullanılmaz" ibaresinin bulunduğunu, belediyelerce taşınmaza el atılmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.09.2013 tarihli ve 2010/265 Esas, 2013/234 Karar sayılı kararı ile idari yargının görevli olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 25.09.2013 tarihli ve 2010/265 Esas, 2013/234 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; aynı taşınmaza ilişkin Dairemiz incelemesinden geçen dosyalardan; 1996 yılında onaylanan 1/1000 ölçekli imar planında park ve spor alanı olarak ayrılan 27793 ada 5 parsel sayılı taşınmazın, Çetin Emeç Bulvarı kenarında bulunan kısmına plandaki amaca uygun olarak, davalı idare tarafından park ve spor alanı yapılarak el atılmaya başlanmasından sonra 2008 yılında onaylanan revizyon imar planı ile taşınmazın 27793 ada 6, 7 ve 8 parsellere ifraz edildiği, yeni oluşan imar parsellerinin de planda park ve spor alanı olarak ayrılmakla beraber, fiilen el atılan kısımlarının 27793 ada 6 ve 8 parsel numarası ile kamu ve davalı idare adına tescil edilip, el atma haricinde kalan 7 parsel sayılı taşınmazda ise şahıs hisselerinin toplandığı anlaşıldığından dava konusu taşınmazın öncesinde 27793 ada 5 parsel iken imar planına uygun olarak el atılması nedeniyle fiilen imar uygulamasına başlanıldığından, bundan sonra parselle ilgili yeniden yapılan imar çalışmaları sonucu (somut olayda olduğu gibi) başka parseller oluşsa dahi, bu parseller kamuya özgülenmiş olma durumundan çıkarılmadığı sürece, proje bütünlüğü açısından fiili el atmanın gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetildiğinde adli yargı görevli olduğundan mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın taleple bağlı kalınarak kabulüne, birleştirilen davanın ise kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı ... Baykalın payının tapuda bedelsiz terkin edildiği gerekçesiyle bedeline hükmedilmemiş ise de bedelsiz terkin kaldırılarak davacıya aidiyetine hükmedilmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren uzun yıllar geçtiği gözetilerek bedelin güncellenmesi için Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacılardan Alişan Sare mirasçılarının imar uygulaması esnasında sehven yolsuz olarak oluştuğunu, imar planına itiraz edilmediğinden planın kesinleştiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz değerinin tespiti ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadi Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas,1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: "..."Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihindeki ilk toplantıda ittifakla karar verildi."

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile "Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulün yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ..." karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar nazara alındığında bir isabetsizlik görülmediği gibi, bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda tapu kaydında yer alan davacılar payları karşılığının hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Taraf Vekillerinin Davacılar ... vd.'ne İlişkin Temyizi Yönünden;

Taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktardan REDDİNE,

B. Taraf Vekillerinin Davacılar ... vd.'ne İlişkin Temyizi Yönünden;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydına,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.