Logo

5. Hukuk Dairesi2024/9477 E. 2025/3453 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve tescili ile kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer düşüklüğü olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmında değer düşüklüğü oluşacağı gözetilmeden hüküm kurulması ve taşınmaz üzerindeki satışlar nedeniyle taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/711 Esas, 2023/194 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri ile davalılar ... vd. tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon ili, ... ilçesi, 2 Nolu ... Mahallesi 2001 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 797,34 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.04.2016 tarihli ve 2015/707 Esas, 2016/683 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalılar ... vd., davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bağımsız bölümlerin salt inşa maliyetleri üzerinden bedel belirlenmesi doğru olmadığı gibi yıkılmayan ortak alan bedelinin de hesaplanarak eksik kaldığı oranda yıkılan ortak alan bedeline ilave yapmak suretiyle A blok maliklerinin hissesine düşen bedel belirlenerek sadece A blok maliklerine ödemek üzere hesap yapan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması, kamulaştırılan 797,34 m²lik alanın zemini için belirlenen kamulaştırma bedelinin tüm davalılara ödenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu taşınmazda fiili taksim olmadığı hâlde hükme esas alınan raporda taksim varmış gibi A ve B bloka yarı yarıya paylaştırdıktan sonra A blok hissesine düştüğü farz edilen 797,34 m²lik kamulaştırma alanın dışında kalan Kadastro bilirkişisi ...'ın 22.02.2016 tarihli krokisinde (R) harfi ile gösterdiği ve A blok maliklerinin olduğu kabul edilen 497,14 m²lik bölümde %100 değer kaybı olduğu kabul edilerek bedeline hükmedilmesi, kamulaştırılan 797,34 m²nin tapusunun davalıların arsa payları oranında iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, dava konusu taşınmaz üzerindeki takyidatların bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri ile davalılar ... vd. temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Anayasa Mahkemesi kararı gereği faize hükmedilmemesi gerektiğini, emsal taşınmazın uygun olmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar ... vd. temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz maliklerin de satışlardan dolayı değişiklikler olduğunu, taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğini, ilk mahkeme kararı temyiz edilmediğinden bahisle lehine hüküm tesisi edilmemesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın metrekare birim bedelinin düşük belirlendiğini, emsal taşınmazın uygun olmadığını, kısmi kamulaştırmadan dolayı değer düşüklüğü oluşacağını, yıkılan yapı bedelinin hatalı olarak düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.

3. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; metrekare birim bedelinin düşük belirlendiğini, emsal taşınmazın uygun olmadığını, arsa ve bina bedelinin güncellenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

4. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davalarında verilen kararlar bedel yönünden temyize tabii ise de tescil yönünden kesin olduğunu, mahkemece verilen 26.04.2016 tarihli kararla beraber taşınmaz üzerindeki kat mülkiyetinin müvekkili yönünden son bulduğunu, bu durumda müvekkillerin kat mülkiyeti tapularının iptal edildiğini, bağımsız bölümleri ve arsası idare adına tescil edildiğinden yapılan hesaplamanın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacı idareye iade bedelinin olmaması gerektiğini, arta kalan alanda %100 değer düşüklüğü belirlenmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. B Blok maliklerinden ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından ilk kararın temyiz edildiği, diğer malikler yönünden kararın kesinleştiği gözetilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekili, davalılar ... vd., davalılar ... vd. vekili, davalılar ... vd. vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan B blok bağımsız bölüm maliklerinden ..., ... ve ... tarafından satış yapıldığı maliklerin değiştiği iddia edilmektedir. Buna göre satış sözleşmeleri ve güncel tapu getirtilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

5. Kamulaştırma nedeniyle dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 1.784,64 m²lik kısmında değer düşüklüğü olacağının düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

6.Kamulaştırılan 797,34 m²lik kısmın tapusunun davalıların arsa payları oranında iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekili, davalılar ... vd., davalılar ... vd. vekili, davalılar ... vd. vekilinin temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,

13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.